ŞU sıralar sosyal paylaşım sitesi facebook'ta bir yazı dolaşıyor…
İlgimi çekti…
Yazıyı güya Van'da görev yapan bir bayan doktor yazmış.
Doktor hayali de olabilir…
Yazıda gerçekler de var ama önemli bir bölümünü 'provokatif' buldum.

Dr. Ayşe Gül gerçek isim mi bilmiyorum.
Bakın ne yazmış:
"Burada halk aşırı şımartılmış.
İşi halledilmeyenler ya kaymakama gidiyor, ya da 'Ben PKK'lıyım, seni vururum' diye tehdit ediyor.
Can ve mal güvenliğimiz sıfır.
Kimse vergi vermiyor, elektrik-su vb. faturalar ödenmiyor.
Herkese çocuk başı ayda 150 lira ödeniyor.
Çocuk ultrasonda görüldüğü andan itibaren de mama ve bez parası...
Okula giden her çocuğa devlet harçlık veriyor, harçlık gecikince anneler okulu basıp çocukları okuldan almakla tehdit ediyor.
O çocuklar ne yapıyor peki?
Üzerlerinde üniformaları, ellerinde PKK bayrakları ile BDP mitingine gidiyor.
Herkese, eksin ya da ekmesin, toprak yardımı yapılıyor.
Bu yardımda sadece beyana bakıyorlar.
Adam 5'i 50 yazdırabiliyor.
Van'da dağıtılan paraya bakınca, göl bile tarım arazisi sayılsa az gelir.
Her cuma kaymakamlık elden nakdi para dağıtıyor.
Buralarda tek vergi verenler devlet memurları...
Bu yazıyı herkese dağıtın, bilinsin.
Neden terör bitmiyor daha iyi anlaşılır sanırım.
Terör biterse bu insanlar çalışmak zorunda kalabilir, devlet denetimini daha iyi yapabilir...
İsterler mi bu rantın bitmesini!"
PKK'nın haber ajansı Fırat News'in ağzının suyu aktı.
İstanbul'da 22 aracın ateşe verildiğini duyururken… 22 garibanın otomobili eşzamanlı kundaklandığına göre olayın öncesinden de haberdardılar.
Allah bilir otomobili yakılanlar arasında Kürtler de vardı…
Yukarıdaki yazı ne kadar provokatif ise, bu kundaklama işi de o kadar 'şerefsizce'dir.