Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Pes etmek moda olmasın

Aylar önce gazeteye gönderilmiş de bu yakınlarda evime iletilmiş kitaplar arasında iktidar partisinin seçim beyannamesi vardı. Pırıl pırıl baskılı, koskoca bir cilt. Hemen kültür bölümünü açıp baktım. Tipik bilgi şöyle:
"Ülkemizde 2002 yılında 42 kültür merkezi varken bu sayı 2011'de 98 kültür merkezine ulaştı."
Çok güzel. O tür sevinilecek bilgiler sürüp gidiyor. Kapsamlarda artış, artış, artış. Sayılar, sayılar, sayılar. İyi de, bu hep nicelikle ilgili. Nitelikten ne haber? Kendi harsımızın işlenmesi, toplumumuzun birleştirici kişiliğinin pekiştirilmesi, özgün üslubunun geliştirilmesi, 58% ile 42%'lik kesimlerin ortak değerlerde birleştirilmesi için ne yapılmakta? Pek ipucu yok.
Şaşmadım. Genel durumumuzun bir yansıması bu.
Ekonomide hızla geliştiğimiz, politikada vesayetlerden sıyrıldığımız, uluslararası alanda itibar kazandığımız somut bir gerçek iken toplumumuzun bir kesiminde ruhsal durgunluk, hatta gerileme var.
Medya çalışanları, "aydınlar", sanat ve kültür alanlarındaki yaratıcılar bir ülkenin psikolojik enerjisinin lokomotifi gibi hızlandırabilirler atılımları. Bizim işte o kesimimizde yazık ki son zamanlarda belirgin bir bezginlik salgını görülüyor.

***
Uzun yıllar basınımıza gerçekten değerli katkılar sağlamış bir hanım meslektaş birdenbire alanı terk etti.
Teoman "Artık pes, müziği bırakıyorum" diyerek buharlaştı aniden. Elif Şafak feryat ediyor:
"El insaf! Biraz farklı işler yapan her insana uluorta saldırılmasından bıktım!"
Aslında çok yeni de değil böyle tepkiler. Necati Cumalı bir uçak sohbetinde arkadaşlarına yakınmıştı:
"Yeni bir şey yazmak gelmiyor içimden. Yazınca çok kişinin canı sıkılıyor. Yakında hepimiz ölüp gideceğiz. Kına yakarlar."
Dediği çıktı gibi. O sözü dinleyenlerin çoğu ya öldü, ya kenara çekilip sustu. Kına yakılıp yakılmadığını bilmiyorum, ama oluşan boşluklara üzüldüğünü söyleyen yok.
Tabii, bunlar adı sanı bilinen kişilerden akla gelen örnekler. Ünsüz olup da işine küsen, yeteneklerini çöpe atan kim bilir ne çok insanımız var!
Peki, niçin?
Neden kaynaklanıyor bıkkınlığın yayılması? Hasetler, değerbilmezlikler, haksızlıklar malum. Toplumumuzda onlara eklenen hangi özellik tepkileri şiddetlendirip insanları hayatlarından bezdirmekte?
Trafik sıkışınca bunalırsınız da, asıl çıldırtıcı olan siz kımıldayamazken yandaki şeridin akmasıdır. Türkiye'de çok kişi burnundan solurken faiz lobisi mensubu gibi haramilerin debdebesine katlanmak güç.
Harami olmasalar da, acayip değerlendirme sıralaması yüzünden göze batıcı servetlere konabilenlerin sergiledikleri görgüsüzlükler soruna tüy dikmekte. Topluma katkı diye yalnız top koşturan adamlar ellerinde dörder bin liralık "marka" çantalar, altlarında 850 bin liralık arabalarla dolaşıyorlar.
***
Görüntü böyle diye ille küsülecek, havlu mu atılacak? Her şeye karşın kendine güvenini ve hayata bağlılığını elden bırakmayan, canını dişine takıp çaba sürdürerek başarı kazananlarımız yok mu? Var.
Kaçırmadıysanız örneği önceki gün bizim ikinci sayfadaydı:
Duygu Erdoğan (pistonlu sanmayın, Başbakan'ın akrabası değil) verimli bir oyunculuk kariyeri sürdürürken bizim entrika yuvası İstanbul Şehir Tiyatromuzda bir ayak oyununa getirilip kendi deyimiyle "kapı önüne" koyuluvermiş. Gencecik kız tiyatroya "biraz" küsmüş ama hayata sırtını dönmemiş.
Kalkmış, Amerika'daki bir dil okuluna gitmiş. İngilizceyi azıcık kıvırır kıvırmaz tiyatrolarda iş aramaya başlamış, yabancı aksanlı roller koparmış. Öyle beğenilmiş ki, çok geçmeden önemli bir topluluktan yine öyle bir rol önerisi almış. Şimdi bir Shakespeare oyununda Rus kralının kızı.
Aferin sana Duygu! Bu yaşta hepimize örneksin.
Toplumumuzun ruhu yer yer çürümüş olabilir. Öyledir diye pes etmeyi moda haline getirmek gerekmez. Direnince kısır döngüler verimli döngü olur, başarı yaratıldıkça çelmeler etkisizleşir.
Ne engelle karşılaşırsanız karşılaşın, pes etmeyin lütfen.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA