Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Geriye gitmek şart mı?

Konu bir hayli netameli: Zina suç olsun mu, olmasın mı? "Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" ikilemine öyle oturuyor ki...
Yeni Türk Ceza Kanunu tasarısının Meclis komisyonlarında aylarca süren görüşmelerinde AK Parti ile CHP'li üyeler, Anayasa Mahkemesi kararlarıyla doğan fiili durumun yasallaşmasında uzlaştılar: Zina hem erkek, hem de kadın için suç olmayacaktı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek de, "Zina yıllar önce suç olmaktan çıkarıldı" diyerek, bu yaklaşıma destek verdi.
Meclis bu uzlaşmayla tatile girdi. Bakanlar Kurulu, AB İlerleme Raporu'na yetiştirebilmek için Meclis'in 14 Eylül'de toplanıp, tasarıyı hızla sonuçlandırmasına karar verdi.
Ve bir baktık, Çiçek görüş değiştirmiş, "Zina suç sayılmalı" diyor. Nedeni? Anadolu kadınlarından gelen yoğun talep.

Hayır demek kolay mı?

İktidar uzlaşmanın sürmesi için bu görüş değişikliğine de CHP'den destek istedi. Her türlü yanlış anlamaya elverişli bir konuda muhalefetin "hayır" demesi mümkün mü? O da "Cezada eşitlik" koşuluyla zinanın yeniden suç sayılmasına karşı çık(a)mayacağını açıkladı.
Biz Çiçek'in hukukçu kimliğine güvenerek konuyu farklı açıdan irdeleyeceğiz.
Yürürlükteki 1928 tarihli Türk Ceza Kanunu'nda kadının bir defalık zinasına 3 yıla kadar hapis öngörülürken, erkeğin zinası için uzun süreli, bir yılı aşkın birliktelik koşulu aranıyordu.
(Parayı bastırıp İstanbul gecelerinin sözde ünlülerinden birini metres tutmak anlamına gelen "düzeyli birliktelik" kavramıyla, o post-modern ahlak anlayışıyla aynı şey değil.)
Anayasa Mahkemesi bir yerel mahkemenin başvurusu üstüne 21 Eylül 1995'te erkeğin zinasıyla ilgili 441'inci maddeyi iptal etti. Meclis'e de yeni düzenleme için bir yıl süre tanıdı. Aslında gerekçeli kararın Resmi Gazete'de yayınını bir yıl geciktirip, süreyi fiilen 2 yıla çıkardı.

Sezer'in boşluk yakınmaları

Ancak Meclis bir türlü düzenleme yapmadı. Hatta Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa Mahkemesi başkanı olarak 27 Nisan 1998'de iptal kararlarının hukuksal boşluğunun doldurulmamasından yakındı, bunun Anayasa'ya aykırılık iddialarıyla yeni başvurulara neden olduğunu söyledi, 441'nci maddeyi örnek gösterdi.
(Not: SHP Milletvekili Erdal Kalkan, erkeğin de bir defalık zinasının suç sayılması için teklif verdi, Adalet Komisyonu'nda Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ile Barolar Birliği temsilcisi Faruk Erem destekledi. Ancak Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın "Bu işin doğrusu zinayı suç olmaktan çıkarmak" uyarısıyla tekliften vazgeçildi.)
Daha sonra Anayasa Mahkemesi kadının zinasıyla ilgili 440'ıncı maddeyi de iptal ediverdi. Böylece iki taraf için de zina suç olmaktan çıktı.
Şimdi getirilecek düzenlemeyle 1928'de suç sayılmayan eylem suç olacak. Yani hukuk ileriye değil, 1928 öncesine götürülecek.
"Erkeğe bir defalık zina suç sayılmasın" demek istemiyoruz, farklı bir algılamayı vurgulamaya çalışıyoruz.
Çözüm? Suç sayılmamasına cesaret edilemiyorsa, yasada "Bir defalık zina bile boşanmanın kolaylaştırılmasına gerekçe oluşturur" denilerek, konu kapatılabilir.
Böylece zinanın sadece boşanma nedeni sayıldığı AB ile de epeyce uyum sağlanmış olur, Brüksel'den gelecek itirazların önü kesilir...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA