Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Bir belgesel

Soğuk Savaş döneminin kanlı mirası olan devletin derinliklerinde yuvalanmış, bazıları bugün bile varlığını sürdüren çetelerle, cuntalarla ve onların cinayetleri, suikastları ve darbe girişimleriyle sadece Türkiye yüzleşmiyor.
"Gladio" örgütünün hücrelerinin kurulduğu Avrupa'daki tüm NATO ülkelerinde aynı sorun var. İtalya gibi bazı ülkeler hesaplaşmayı bir ölçüde bitirdi. Bazılarında ise fırsat çıktıkça eski defterler karıştırılıyor. Bu sonuncu grubun son örneği Fransa'da görüldü. Daha doğrusu nefesler tutularak izlendi.
Fransa'nın en önemli TV kanallarından "Canal+" önceki gece bir belgesel yayınladı: "Pierre Goldman'ı nasıl öldürdüm?"
Önce Pierre Goldman'ı kısaca tanıtalım: Fransa'da Nazi işgaline karşı direniş hareketine katılmış Polonya Yahudisi ailenin oğluydu. Aşırı sola kaymış bir aydındı. 1968'de Venezüella'da gerilla saflarına katıldı. Ertesi yıl Fransa'ya dönüşünde örgüte kaynak sağlamak amacıyla yapılan üç soyguna karıştı. Müebbet hapse mahkûm oldu. Sol aydınların açtığı kampanyanın da etkisiyle karar bozuldu, yeniden yargılanıp 12 yıla çarptırıldı ama iyi hali, tutuklu geçirdiği yıllar gibi etkenlerle birkaç ayda serbest bırakıldı. Cezaevinde başlayan yazarlık deneyimi ona sol aydınlar çevresinde iyi bir isim kazandırdı.
Derken... 20 Eylül 1979'da Paris'te güpegündüz, sokak ortasında yaylım ateşiyle öldürüldü. Görgü tanıkları İspanyol tipli üç kişinin ateş ettiğini anlattılar. Polis olayı mafya hesaplaşmasına bağladı. Ancak cinayeti "Polisin onuru" adlı, o güne kadar bilinmeyen aşırı sağcı bir örgüt üstlendi.
Goldman sol aydınların ön safta yürüdüğü 30 bin kişilik bir kortejle son yolculuğuna uğurlandı. Ve ölümü "Faili meçhuller" dosyasına kaldırıldı...
İşte "Canal+" önceki gece o dosyayı yeniden açtı. "

Kurşun yıllardan" kesitler
Çünkü o dönemin aşırı sağcı bir militanı 30 yıl sonra itirafta bulunuyordu: "Service d'Action Civique şefinin emriyle Pierre Goldman'ı ben öldürdüm."
"Service d'Action Civique" o dönemde iktidardaki "De Gaulle'cü" partinin hizmetinde olan bir paralel polis örgütüydü.
Cinayetin siyasal ve ideolojik bir eylem olduğunu söyledi katil. Bağların 1970'lerde İtalya'da, Fransa'da, İspanya'da, Portekiz'de derin devletlerin "Gerilim stratejisi" politikalarında görev almış kişilere uzandığını anlattı.
"Gerilim stratejisi", ülkeyi yıkıcı akımlara ve komünizme karşı korumak için istihbarat örgütlerince geliştirilen ve aşırı sağcı çevrelerden devşirilmiş militanlarla yürütülen kanlı kampanyanın adıydı.
Goldman'ın katili bağlantılarından birkaç isim de verdi: "Aginter Press"te yuvalanmış kadrolar (Not: Gladio'nun 1966'da Lizbon'da kurduğu, sadece Portekiz'de değil, sınır ötesinde, özellikle İtalya'da da kanlı eylemler, suikastlar planlayıp uygulayan sözde haber ajansı), Cezayir'e bağımsızlık verdiği için General de Gaulle'e karşı hem darbe, hem de suikast yapmaya kalkan faşist generallerin yönetiminde "Fransız Gizli Ordusu" ve de Stefano Delle Chiaie.
Bu sonuncusu bir zamanlar adını duyanın buz kestiği biriydi: İtalyan faşist çevrelerinden, Lizbon'daki "Aginter Press"e, Şili'deki Pinochet rejimine kadar dünyadaki tüm aşırı sağ örgütlerle ilişkisi vardı. 20 Haziran 1973'te Arjantin'deki "Ezeiza katliamı" onun işiydi. Salvador Allende'nin bakanlarından Orlando Letelier'in Washington'da öldürülmesi de. Şilili Hıristiyan-Demokrat liderlerden Bernardo Leighton ve eşine 6 Ekim 1975'te Roma'da düzenlenen suikast da. 2 Ağustos 1980'de 85 kişinin ölümüne yol açan Bologna garı katliamı da...
Stefano Delle Chiaie bir kez adalet önüne çıkarılabildi; 1989'da Venezüella'da tutuklanıp İtalya'ya iade edildi, yargılandı ama delil yokluğundan beraat etti.
İtalyan Gladiosu'nun bu gaddar tetikçisinin Türkiye'yle de aydınlatılamayan bir bağı var: 1982 Eylül'ünde Miami'de Abdullah Çatlı ile buluştu.
Hâlâ hayatta ama izini bilen yok.
Tabii, o dönemde Avrupa'da, Latin Amerika'da "Gerilim stratejisi"nin uygulanmasında görev alan örgütler de yok!
Tıpkı -dün bir kez daha açıklandı- Türkiye'de JİTEM diye bir örgütün olmaması gibi!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA