Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Savaş ve Barış

Önümüzde, daha doğrusu bilgisayarımızın ekranında gruplara göre renklendirilmiş 149 ülkelik bir liste var.
Renk tayfı koyu yeşille başlıyor. Sonra açık yeşil, turuncu, açık kırmızı. Son gruptaki ülkeler ise koyu kırmızıyla gösteriliyor.
Liste, "The Economist" dergisi bünyesindeki "Intelligence Unit" araştırma enstitüsü, "Institute for Economics and Peace" (Ekonomi ve Barış Araştırmaları Enstitüsü) ile İngiliz uzmanlardan oluşan bir jüri tarafından hazırlanıyor.
Konusu: "Global Peace Index". Yani, "Küresel Barış Endeksi". 2007'den bu yana her yıl yenileniyor. Yazının girişinde sözünü ettiğimiz liste, endeksin 2010 yılı versiyonunu yansıtıyor.
Mantığı şöyle: En barışçı ülkeler en başta gösteriliyor, en savaşçı ülkeler ise en sonda. "Barışçı" derken barışın hüküm sürdüğü, kendisiyle ve dünyayla barışık ülkeler kastediliyor, "Savaşçı" tanımı ile de savaş, iç savaş, diplomatik kriz, kargaşa, güvensizlik batağındaki ülkeler anlatılıyor.
Önce, araştırmanın dayandırıldığı 23 kriterden birkaçını sayalım: Yabancı ülkelerle ilişkilerin durumu, cinayet istatistikleri (100 bin kişiye düşen cinayet sayısı), terörist saldırı riski, insan haklarına saygı düzeyi, askeri harcamalar (Savunma bütçesinin gayrisafi milli hasıladaki payı), bireysel silahlanma düzeyi (100 bin kişiye düşen silah sayısı), güvenlik güçlerinin büyüklüğü (100 bin kişiye düşen polis ve asker sayısı).
Gelelim, 2010 klasmanına...
İlk 10, yani en barışçı "Top Ten" şöyle: Yeni Zelanda, İzlanda, Japonya, Avusturya, Norveç, İrlanda, Danimarka, Lüksemburg, Finlandiya, İsveç. Yani, en huzurlu 10 ülkeden 8'i Avrupa'da.
Ya ABD? 149 ülke arasında 85'inci. Normal. Irak'ta ve Afganistan'da savaşan, halkı tepeden tırnağa silahlı, okullarda, çarşılarda sık sık katliamların yaşandığı, savunma bütçesi ekonomik krizde bile rekor kıran ve terör saldırısıyla karşılaşma potansiyeli hayli yüksek bir ülke, listenin üst sıralarında yer alacak değil ya.
Peki ya Türkiye? 126'ncı! Neredeyse sonlarda. Bizden kötüleri merak ediyorsanız, buyurun: Etiyopya, Hindistan, Yemen, Filipinler, Burundi, Myanmar, Sri Lanka, Lübnan, Zimbabve, Orta Afrika Cumhuriyeti, Nijerya, Kolombiya, Kuzey Kore, Kongo, Çad, Gürcistan, Rusya, İsrail, Pakistan, Sudan, Afganistan, Somali ve Irak.
Anlamı: Türkiye dünyanın en istikrarsız ülkeleri grubunda yer alıyor.
Daha kötüsü, her yıl biraz daha dibe itiliyoruz: İlk endeksin yayınlandığı 2007'de 92'nci sıradaydık, 2008'de 115'e indik, 2009'da 121'e, bu yıl da 126'ya.
Bu tablo komşularla sıfır problem politikasının önemini açıkça gösteriyor: Ermenistan'la ilişkilerin normalleşmesi, Kıbrıs sorununun çözümü hiç kuşkusuz Türkiye'nin imajını ciddi biçimde onaracak.
Bu tablo ayrıca toplumsal şiddetle ve organize suçla mücadelenin, bireysel silahlanma cinnetinin frenlenmesi zorunluluğunu da açıkça ortaya koyuyor.
Ve nihayet bu tablo, "Toplumsal Barış ve Kardeşlik Projesi"ni mutlaka sonuna kadar götürmenin ve bu çerçevede PKK terörünün kökünü kazımanın ivediliğini de, deyim yerindeyse, gözümüzün içine sokuyor.
Umarız; bu üç cephede sağlanacak ilerlemelerle listenin kan kırmızısıyla gösterilen utanç grubundan çıkar ve 2011 endeksinde daha yukarılarda yer alırız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA