Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Büyükelçi (1)

Tarihçilere göre ilk akıl eden Padişah II. Selim oldu. Daha doğrusu ona babadan armağan Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa... 1560'ların sonuna doğru.
O dönemde bizim "Korkunç Ivan" diye bildiğimiz IV. Ivan komutasındaki Ruslar peş peşe Kazak ve Astrahan hanlıklarını topraklarına katmışlar ve Osmanlı için ciddi tehdit oluşturmaya başlamışlardı.
Sokullu, sadece Ruslar'ı durdurmak için değil, bir taşla birkaç kuş vurmak hesabıyla bir proje ortaya attı: Don ve Volga nehirleri bir kanalla birleştirilse... Böylece Karadeniz ve Hazar Denizi birbirine bağlansa...
Hem Ruslar'ın güneye inmelerine doğal bir engel çıkarılmış olur, hem İpek Yolu yeniden canlandırılır, hem Asya'daki Türk hanlıklarına ulaştıracak bir yol açılır...
II. Selim projeyi pek beğendi. Şıkk-ı Sani Defterdar (Not: "İkinci Defterdar" anlamına geliyor. Anadolu defterdarlarına deniyordu. "Şıkk-ı Evvel", yani "Birinci Defterdar" ise Rumeli defterdarlarının unvanıydı) Çerkes Kasım Bey projenin koordinasyonuyla görevlendirildi. Paşalık ve Kefe Beylerbeyliği unvanı verilerek. Kırım Hanı Devlet Giray'a da haber salındı: "Zinhar yardımını esirgemeyesin..."
Tarih kitaplarının yazdığına göre, Kefe, Balaklava, Menkub, Tamari halkından yaklaşık 30 bin işçi toplandı. Devlet Giray Han da atlılarıyla bölgeye geldi. Ve 1569 Kasım'ında ilk kazma vuruldu. Ama kısa süre sonra kış olanca şiddetiyle bastırdı. İşçilere de doğru-dürüst para ödenemiyordu. Şantiyedekiler firar etmeye başladı. Karamsarlık dalga dalga yayılıp bölgedeki Osmanlı ordusuna da sıçradı ve isyanlar patlak verdi. Kasım Paşa'nın önerisi, Sokullu'nun ve II. Selim'in onayıyla çalışmalara son verildi. Girişim, başarısız Astrahan Seferi olarak tarihteki yerini aldı.
Gel zaman, git zaman... Zaman dediysek, aşağı-yukarı 300 yıllık bir aradan söz ediyoruz. Çarlığın yerini Sovyetler Birliği, Korkunç Ivan'ın -kuşaklar sonra- yerini de bir başka "Korkunç" diktatör Stalin aldı.
Ve Sovyetler'in Gürcü kökenli lideri, Osmanlı'nın Hazar Denizi ile Karadeniz'i kanalla birleştirme projesini tarihin sararmış yapraklarından çıkardı. İlk aşamasını hızla hayata geçirdi: Volga ile Don ırmakları bağlandı. Sıra Hazar-Karadeniz kanalına gelmişti ki, İkinci Dünya Savaşı patlak verdi.
Yine gel zaman, git zaman... Bu kez 60 yıl kadar bir ara söz konusu...
Sovyetler Birliği dağıldı, komünizm çöktü, Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuştular. 2007 Haziran'ında Saint- Petersbourg'ta düzenlenen Ekonomik Forum'da Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev kürsüye çıktı, "Beyler" dedi, "Bir önerim var: Stalin'in projesini yeniden ele alalım. Gelin, Hazar Denizi ile Karadeniz'i birleştirecek bir kanal inşa edelim. Adını da Avrasya Kanalı koyalım. 700 kilometre uzunluğundaki bu kanal, Orta Asya ile Avrupa arasındaki ticaretin yolunu en az 1000 kilometre kısaltacak. Ayrıca Orta Asya ülkeleri petrol ve gaz ihracatları için denize açılan bir kapıya kavuşmuş olacak..."
Aynı yılın ekim ayında bu kez dönemin Rusya Federasyonu Başkanı, günümüzün Başbakanı Vladimir Putin konuya el attı: "Hazar Denizi ile Karadeniz arasında kanal açalım. Kuzey- Güney koridorunda ticarete ve taşımacılığa müthiş bir ivme kazandırmış oluruz. Maliyeti de aman aman değil; 10-15 milyar dolara gerçekleştirebiliriz..."
Nazarbayev ile Putin'in çağrılarının üstünden üç yıl kadar geçti. Ama bu üç yılda Rus ve Kazak uzmanlar boş durmadılar, proje üstünde sıkı bir çalışma yürüttüler.
Sonuç? Yakın bir gelecekte, belki de önümüzdeki günlerde Rusya ve Kazakistan, Avrasya Kanalı'nı gerçekleştirmek için güçbirliği yaptıklarını açıklayacaklar. Ve Orta Asya'nın da, Kafkaslar'ın da, Karadeniz'in de jeopolitiği bir anda yepyeni boyutlar kazanacak.
Peki, yazımızın başlığındaki "Büyükelçi" kim ve bu konuyla ilgisi ne?
Eh, onu da yarın anlatalım. Projenin açacağı ufuklar eşliğinde...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA