Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Bir hayatı karartmak

Türkiye'nin gündemi öylesine yoğun ki, birçok haber hak ettiği önemde yer bulamıyor. Dün devam sayfalarımızda "HSYK'nın attığı kadın yargıcın AİHM zaferi" başlığıyla verdiğimiz haber de gündem kurbanlarından oldu. (Not: Rakiplerimizin pek çoğu hiç göremedi.)
Oysa "Sakin" bir dönemde olsak, bu haberi günlerce konuşurduk. Zira toplumsal lince, mahalle baskısına bundan daha iyi, daha yürek sızlatan bir örnek zor bulunur.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) karar tutanağından olayı aktaralım:
Arzu Özpınar, 1972 doğumlu bir yargıç. Bekâr. (En azından AİHM'de davayı açtığı 2004 yılında.)
Özpınar, 1997'de, yani henüz 25 yaşındayken Erzurum'un Karaçoban ilçesinde yargıç olarak göreve başladı, 1999'da da Mersin'in Gülnar ilçesine atandı.
Kısa bir süre sonra Gülnar'da önce mahkeme koridorlarında, daha sonra avukat bürolarında ve nihayet kahvehanelerde bir dedikodu dolaşmaya başladı:
"Hâkim hanım pek süslenip püsleniyor... Gördünüz mü; adliyeye mini etekle gidip-geliyor... Ayrıca makamına geç gidip erken ayrılıyor, işini savsaklıyor... Bir avukatla pek samimi... Baş başa yemek yiyorlar, hâkim hanımın odasına kapanıyorlar...
Nedense bu avukatın aldığı davaların çoğuna hâkim hanım bakıyor ve hep lehine karar veriyor..."
Söylentiler ayyuka çıkmakla kalmadı, Adalet Bakanlığı'na "Bir grup yurtsever polis" imzalı bir ihbar mektubu da postalandı. İddiaları soruşturması için Gülnar'a bir müfettiş gönderildi.
Adliye görevlileri ve bazı tanıklar ilçedeki söylentileri doğruladılar: "Evet, hâkim hanım mini etek giyiyordu... Evet, bir avukatla arkadaşlık yapıyordu... Evet, o avukatın üstlendiği bir davaya hâkim hanım bakmış ve sanığın tahliyesine karar vermişti... Evet, biraz rahat davranan biriydi..."
Ama hiçbir tanık somut örnek veremedi.
Hiçbiri hâkim hanımı mini etekli görmemişti, sadece "Biz de görenlerin anlattıklarından biliyoruz. Onların yalancısıyız" diyorlardı.
Arkadaşlık kurduğu avukatın davasında sanığın serbest bırakılmasına karar verdiği öne sürülüyordu ama aslında savcı tahliye talebinde bulunmuştu.
Serbest bir hayat yaşamakla, erkeklerle arkadaşlık etmekle suçlanıyordu ama hakim hanımın elinde tapu gibi çok yakın tarihte alınmış "Bakiredir" raporu vardı...
Tüm söylentiler çürütülmesine rağmen Arzu Özpınar meslekten ihraç edildi. Gerekçe: "Meslek onur ve haysiyetine aykırı hareket etmek..."
İtiraz yolları kapalı olan kararın altında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun mühürü vardı.
Bir genç kızın hayatı işte böyle bir çırpıda, kalkan birkaç parmakla karartıldı...
HSYK'nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Aile ve özel yaşama saygı", "Etkin başvuru hakkı" ile ilgili maddelerini ihlal ettiği belirtilen AİHM kararına bir de not düşüldü:
12 Eylül 2010 referandumuyla getirilen değişiklik, bu olay sırasında geçerli olsaydı, hâkim Arzu Özpınar, HSYK kararını yargıya taşıyabilecekti.
Hiç değilse bundan böyle başka Arzular'ın hayatıyla bu kadar kolay, bu kadar sorumsuzca oynanamayacak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA