Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Ankara'da bir gece

Çankaya Köşkü'nün 5 numaralı kapısına giden yolda uzun mu uzun ve kaplumbağa hızıyla ilerleyen bir otomobil kuyruğu vardı.
Konvoyun ortasında sıkışıp kalmıştık. Aracın penceresini açtım. Çankaya Köşkü'nün yemyeşil bahçesinden yükselen bir yağmur sonrasının doğal parfümünü doyasıya içime çektim.
"Ankara'da en çok burayı seviyorum" diye mırıldandım. Hayır, Köşk'ü değil, doyumsuz güzellikteki bahçesini.
Sonunda kapıya ulaştık ve salondaki kalabalığa karıştım.
Birkaç bin kişi vardı. Bu kez karınca hızıyla davet salonuna açılan kapıya doğru ilerlemeye başladık.
Kapıda görevli karşılıyor, davetiyeyi alıp, bir başka görevliye uzatıyor, o da mikrofondan konuğu anons ediyordu.
Bekleyiş bir saatten fazla sürdü ama değdi. Çevremdekilerin sohbetlerini dinledim.


***
- Şekerim, ne kadar şıksın.
- Ah sağol şekerim... Ama öyle yorgunum ki.
- Hayrola, neden?
- Kız ille "Anne arkadaşlarımla Cadılar Bayramı'nı kutlamak istiyoruz" diye tutturunca, gün boyu onun hazırlığıyla koşuşturup durdum.
- Ne zaman bu kutlama?
- Yarın şekerim...

***
- Nasılsın beyefendi?
- Çok teşekkür. Davete ilgi bayağı iyi.
- Hayırdır; sayın Cumhurbaşkanı bu yıl eşli davet veriyor ama sen yine yalnız gelmişsin.
- Hanımı hac farizası için dün Mekke'ye yolcu ettim.
- Sağ salim gidip gelsin, Allah kabul etsin.
- Amin, darısı senin ve eşinin başına.
- Biz o farizamızı geçen yıl yerine getirdik.
- Ne mutlu size.

***
- CHP'den gelen var mı?
- Valla, tek-tük milletvekili gördüm ama kurumsal temsil galiba olmayacak.
- Ya askerler? Onlar gelecekler mi?
- Şu ana kadar hiçbiri görünmedi.

***
- Köşk'te cep telefonu yasağı kötü oldu.
- Neden?
- Bursaspor-Fenerbahçe maçının sonucunu öğrenemeyeceğiz.
- Boş ver arkadaş. Hiç olmazsa şurada bir-iki saat rahat ederiz. Öğreneceğiz de olacak? Yine kahır.
- Haklısın, takım iyi gitmiyor.
- İyi gitmiyor da ne demek; son 10 yılın en kötü sezonunu yaşıyoruz.
- Bakalım, Aykut Hoca daha ne kadar durabilecek?
- Futbolcular formsuzsa ve de beceriksizse, Aykut Hoca ne yapsın?

***
O sohbeti dinlerken sessiz ama deriiin bir iç çektim. Neyse ki, Cumhurbaşkanı ve eşine takdim edilme sıram gelmişti.
Sonra salonda iki-üç tur atıp, birkaç yüz kişiyle selamlaştıktan sonra hızla çıkış kapısına yöneldim.
Otele koşup hiç değilse maçın son birkaç dakikasına yetişebilmek için.
Yetişmez olsaydım. Yine hüsran. Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye'nin bütün renkleri burada" demişti ama bizim renkler Bursa'daki Atatürk Stadı'nda solmuştu.
Her maç sonrasında olduğu gibi "Geçmiş olsun" tesellilerini (!) iletme yarışına girecek Galatasaraylı dostların bana ulaşmalarını önlemek için cep telefonumu kapattım ve odama çekildim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA