Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Sondan bir önce

Aslında dünkü yazım Strasbourg'dan son izlenimlerim olacaktı.
Ama Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun işinin zorluğunu yansıtabilmek için, izninizle bugün de birkaç bilgi aktaracağım.
Yarın ise Strasbourg'dan kişisel izlenimlerle Fransa'nın Almanya sınırındaki yeşil, sevimli ama soğuk mu soğuk kentinden notları noktalayacağım.
Evet... Çavuşoğlu'nun işi gerçekten zor. Örneğin, yeni yasama döneminin başlaması dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında Azeri bir meslektaşım ona çığlıktan farksız, cevabı aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık olacak bir soru yöneltti: "AKPM gözlemci heyeti, 7 Kasım 2010'da yapılan parlamento seçimlerini izledi ve bir rapor yazdı. Raporda seçim sürecinde ve oy verme gününde bir dizi düzensizlik ve şaibe gözlemlendiğini, ancak sonucun kabul edilebilir olduğu belirtiliyor. Lütfen bana açıklar mısınız; 7 Kasım 2010 seçimlerinde Azerbaycan Parlamentosu'na hemen hiç muhalif seçilemedi ya da en azından grup oluşturacak kadar giren olmadı, ama AKPM'de muhalif milletvekilleri de sözde temsil ediliyor. Bu çelişki ne demek oluyor?"
Çavuşoğlu koltuğunda epey kıvrandı tabii.
Azerbaycan bir yana AKPM'nin görevlendirdiği gözlemci heyetler, başkanlık divanı, ihtisas komisyonları, gruplar, bayağı sıkı çalışmalar yapıyorlar. İşte birkaç örnek:
"Kafkaslar'da sansürsüz bilgiye erişim" konulu soruya hazırlanan ayrıntılı yanıt. (İkna olur veya olmazsınız; o size kalmış.)
"Medya mecralarının özgürlüğü" üstüne yazılı soruya hazırlanan epeyce ayrıntılı yanıt. (Not:
Yine ikna olup olmamakta serbestsiniz.) n"Gazetecilerin haber kaynaklarının korunmasına ilişkin rapor". (Tam 11 sayfa. İyiniyetli.
Ama...) n"Kosova'da yasadışı organ ticareti iddiaları".
"Avrupa Konseyi'ni daha etkin kılmak için yapılması gereken reformlar" üstüne öneri demeti.
"Balkanlar'da barış ve adaletin mihenk taşı olan tanık koruma sorununa çözüm arayışları".
"Avrupa Konseyi üyesi devletlerin savaş suçlarının cezalandırılması için işbirliği zorunluluğu".
"Avrupa'da kırsal kesim kadınlarının sorunları". n"Eski Yugoslavya'nın parçaları arasında barış ve diyalogun sağlanması". n"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmasını sağlamak". (Not: Bizimle ilgili yığınla dosyanın biriktiği, her hafta birçok mahkûmiyet kararının verildiği AİHM de Strasbourg'da bulunuyor.)
"Sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bulunan mültecilerin ve kaçak göçmenlerin korunması".
"Sosyal hakların genişletilmesi için üye devletlerce yapılan taahhütlerin izlenmesi".
"Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde koruyucu sağlık politikalarının geliştirilmesi".
"Orta yaş üstü kuşağın çalışma hayatında yerini koruyabilmesi için alınması gereken önlemler".
"Zoraki kısırlaştırma ve hadımlaştırma uygulamalarına son verilmesine yönelik önlemler". (Görüyorsunuz; Adolf Hitler'in politikaları hâlâ Avrupa'da süregeliyor veya süregidiyor.)
"Adalet sisteminde yolsuzluğun önlenmesi". (İşte bizi çok yakından ilgilendiren bir sorun; bu raporu mutlaka yakında size aktarmalıyım.)
"Avrupa'da devam eden çatışmaların çözümü sürecine kadınları da dahil etmek".
"Ekonomik ve finansal krizin kadınlar üstündeki tahribatı". n"Kriz döneminde gelişmenin anahtarı olarak aile içi huzurun pekiştirilmesine katkı".
"Biyo çeşitlilik ve iklim değişikliği".
"Sınır aşan televizyon yayınları için Avrupa Sözleşmesi'ni uygulamaya koymak".
"Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde idam cezasının varlığının sürmesi; bunun insan haklarının açık ihlali olduğunun vurgulanması".
"Gösteri hakkını kullananlara karşı şiddet uygulanmasının temel özgürlükler ve insan hakları açısından sonuçları".
Ve daha neler neler...
Ancak; Avrupa Konseyi kulislerinde karşılaştığım ama yanıt alamadığım bir soru var: Avrupa Konseyi gerçekten bir içtihat mı oluşturuyor, yoksa havanda su mu dövüyor?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA