Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Mısır'ın renkleri

Mısır 4 gün öncesine kadar başkanlık sistemiyle yönetiliyordu. Bir cumhurbaşkanı vardı, bir onun atadığı başbakan ve bakanlar kurulu ve bir de yasama organı olarak Halk Meclisi.
Peki, Mısır 4 günden beri hangi sistemle yönetiliyor? Cevap: Askeri yönetimle. Sayısı "Devlet sırrı" gibi gizlenen, ancak 20 kadar olduğu tahmin edilen generalden oluşan Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi ülkeye "Tam yetkiyle" ve "Tam otoriteyle" el koydu.
Bu tablo biraz Mısır'da "Saray" ya da "Kışla" darbesi olduğu izlenimi veriyor. Ve bu darbe bizdeki hem 27 Mayıs 1960, hem de 12 Eylül 1980 askeri müdahalelerinden, darbelerinden renkler, benzerlikler taşıyor.
27 Mayıs'ta da, 12 Eylül'de de Meclis feshedilmiş, işbaşındaki iktidar düşürülmüştü. Mısır'daki Yüksek Konsey parlamentoyu feshetti ama Mübarek'in atadığı hükümeti -en azından şimdilik- yerinde bıraktı.
27 Mayıs'ta devrilen iktidar mensupları, cumhurbaşkanından başbakanına, bakanlarından milletvekillerine, bazı müsteşarlarından, valilerine, il-ilçe başkanlarına kadar tutuklanmış, büyük bölümü yargılanmış, başbakan ve iki bakan idam edilmiş, yüzlerce kişi hapis cezasına çarptırılmıştı. 12 Eylül'de ise "Demokrasimiz daha bir olgunlaştığı için olsa gerek", iktidar ve muhalefet liderleri ile önde gelen isimlerin bir süreliğine gözden ırak askeri kamplarda zorunlu ikamete gönderilmesiyle yetinilmişti. Mısır'daki Askeri Konsey daha yumuşak geçişle yetinme niyetinde: Sadece tüm eski bakanlara yurtdışı yasağı getirildi. Yolsuzluğa bulaştıkları, yurtdışındaki mallarını kurtarmaya çalıştıkları kuşkusuyla.
27 Mayıs'ta anayasa yürürlükte kalmıştı (Not: Yeni Anayasa 9 Temmuz 1961'de halkoyuyla kabul edilinceye kadar), 12 Eylül'de de Milli Güvenlik Konseyi'nin askıya aldığı maddeler dışında anayasa geçerliliğini korumuştu (Not: Yeni Anayasa 18 Ekim 1982'de halkoyuyla kabul edilinceye kadar). Mısır'da ise anayasa, "Kadük" ve "Gayrimeşru" ilan edilerek askıya alındı, ülke artık Askeri Konsey'in kanun hükmündeki kararnameleriyle, bildirileriyle, kararlarıyla yönetiliyor.
Böylece Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi hem yasama, hem de fiilen yürütme organı işlevini üstlenmiş oluyor. Çünkü, "Hükümetin yetkilerinin sadece günlük işleri götürmekle ve Yüksek Konsey'in kararlarını uygulamakla sınırlı olduğu" resmen açıklandı.
Elbette Yüksek Konsey "Geçici" olduğuna ilişkin her fırsatta güvence veriyor: "Yeni anayasa iki ay içinde halkoyuna sunulacak, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri en geç altı ay içinde yapılarak yönetim sivillere devredilecek..."
Ancak... Türkiye'den farklı olarak Mısır'da askerin yönetimi sivillere devretme geleneği yok. 1952'de monarşiyi (Kral Faruk'u) devirdiler, o deviriş... Neredeyse 60 yıldır ülkeyi sadece asker başkanlar yönetti: General Necip, Albay Abdül Nasır, General Sedat, General Mübarek...
Ayrıca Türkiye'den farklı olarak Mısır'ın demokrasi tecrübesi de yok. Ülkeyi hep asker başkanlar ve onların kurdurdukları partiler yönetti.
Umarız, Askeri Konsey gerçekten Arap coğrafyasında bir ilke imza atıp geçiş dönemini hem kısa tutar, hem de ardından yönetimi seçilmiş sivil kadrolara devreder...
Ve umarız, Askeri Konsey gerçekten Mısır'ın artık bir sivil cumhurbaşkanı tarafından yönetilmeye layık olduğunu kabul eder...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA