Mesleğimiz sıkıntılı günler geçirirken, SABAH'taki gelişmeleri anlatmak biraz anakronik kaçıyor. Ama neylersiniz, hayat devam ediyor.
SABAH'ta bir yılı aşkın süredir devam eden yeniden yapılanma sürecinin aşağı-yukarı sonuna geldik. Görev tanımları güncelleştirildi, yetki ve sorumluluk alanları yeniden belirlendi... Bu yeni yapıyı yansıtan yeni künyeyi de herhalde bu hafta içinde kamuoyuna ve siz değerli okurlarımıza açıklamış olacağız.
Bu sürece eklenmesi gereken son bir halka kaldı: Gazetemizin merkez binasının da yeniden yapılanmaya uygun biçimde dizayn edilmesi. Bunun için atv'nin taşınmasını bekledik.
O da başladı. Sanırım yakında geçici olarak binamızın daha altlardaki bir katına taşınacağız. Yazı İşleri'nin kalbi olan 7'nci kat tepeden tırnağa yenilenecek. O kadar ki, halen üç kata yayılmış olan yazı işleri birimleri yeni 9'uncu katta bir araya gelecek.
Mesleğimizin geçirdiği sıkıntılı günlere rağmen, formumuzu korumamız, hatta tempomuzu daha da hızlandırmamız sanırım dikkatinizden kaçmadı. Ertuğrul Erbaş'ın "Bir Jitemci'nin itirafları", Erhan Öztürk'ün "Bir zamanlar manşettiler" dizileri kasvetli gündemin renkli unsurları olarak SABAH'ın fark atmasını sağladı.
Bir de hakkımızın teslim edilmesinden duyduğumuz mutluluğu yaşadık: SABAH, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 11 bini aşkın çalışanının katıldığı ankette, "Türkiye'nin en çok okunan gazetesi" seçildi.
Buna iki hafta kadar sonra bir ödül daha eklenecek: Bir aksilik olmazsa, yani programında kestirilemeyen bir değişikliğe gitmezse Başbakan Erdoğan'ın elinden 2010'daki gazetecilik başarılarımızı simgeleyen bir plaket alacağız. Bu ödülü de önemli bir internet medyası grubu layık gördü. Sağolsun.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...
