Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Müzakere

Yazmaya değer mi, değmez mi diye epey kararsız kaldım. Sonunda, bir zamanlar haftalarca tartıştığımız bir raporun artık birkaç cılız tepki ve bir-iki yorumla geçiştirildiğini görünce, sırf "Avrupalı dostlarımıza" ayıp olmaması (!) için yazmaya karar verdim.
AB Komisyonu'nun 2011 Türkiye İlerleme Raporu'ndan söz ediyorum.
Aslında "İlerlememe" Raporu demek daha doğru olur.
Zira AB Komisyonu'nun 2010 Raporu'ndan bu yana üyelik müzakerelerinde hiçbir başlığa el sürülmedi.
Son başlığı 30 Haziran 2010'da, yani dönem başkanlığını devretmeden bir gün önce, İspanya açmıştı.
Dönem başkanlığı İspanya'dan Belçika'ya, ondan da Macaristan'a geçti. İkisi de "En az bir, mümkün olursa iki başlık açmayı hedefliyoruz" türü iddialı, bağlayıcı taahhütlerine rağmen, siftah yapmadan dönemlerini tamamladılar. Şimdi bayrak Polonya'da. Ve yine ses-seda yok. 2012'nin ilk yarısında sıra Danimarka'ya gelecek, ikinci yarısında ise kıyamet kopacak; çünkü 1 Temmuz 2012'de AB dönem başkanlığını Kıbrıs Rum Yönetimi devralacak. Bırakın başlık açılmasını, Türkiye-AB ilişkileri en az 6 ay boyunca fiilen buzdolabına kalkacak.
Neden? Cevap: Türkiye, Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanımıyor. Tanımadığı bir ülkeyi de muhatap almayı reddediyor.

***
Kısacası, en az 2012 sonuna kadar AB'den hayır yok.
Hem sonra Fransa'da Nicolas Sarkozy, Almanya'da da Angela Merkel işbaşında oldukları sürece, Türkiye-AB üyelik sürecindeki tıkanmanın aşılması mümkün değil. Neyse ki, tüm kamuoyu araştırmaları Sarkozy'nin önümüzdeki yıl yolcu olduğunu müjdeliyor. Almanya'daki genel seçimler ise 2013'te ve yine kamuoyu araştırmaları Almanlar'ın çoğunluğunun "Bayan Şansölye"den artık soğuduğu sonucunu veriyor.
***
AB ile süreç durdu ama aslında müzakereler devam ediyor!
Nasıl? Türkiye, kendi kendisiyle müzakere ediyor. 2007'de hazırladığı ve 2013'e kadar AB müktesebatıyla tam uyum sağlanmasını öngören yol haritasına göre Batı'ya yürüyüşünü sürdürüyor. Bir başka deyişle, toplam 35 başlıktan açılmayan ve yakın gelecekte açılması olasılığı bulunmayan 22'siyle ilgili yasal düzenlemeleri ve mevzuat yenilemelerini yerine getirme çalışmalarına devam ediyor. (Not: 35 başlıktan 13'ü açıldı.)
Peki, AB müktesebatına uyum yolculuğunda, yani "Kopenhag Kriterleri"ni "Ankara Kriterleri" olarak içselleştirme hedefinde ne kadar ilerledik?
Bu sorunun yanıtını en iyi kim verebilir? Elbette Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış.
Bu yazıyı hazırlamadan önce Bağış'ı arayıp bilgi aldım. İşte anlattıkları:
"Siyasi engeller ortadan kalkarsa 4 ay içinde 6 başlığı açabilecek durumdayız. 1 yıl içinde 10 başlığı açtırabiliriz. Kalan 16 başlığı da ikinci yıl sonunda tamamlarız. Aynı şekilde henüz sadece 1'i kapatılabilen başlıkların tümü de 2 yıl sonunda kapanmış olur."
"Özetle" dedi Bağış, 2014'te AB Komisyonu ile müzakereleri bitirir, 2015'te de üye oluruz."
2015'te AB'ye katılacakmış gibi, kendi kendimizle müzakereye devam...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA