Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Manşetteki gazeteciler

Bu yazıyı dün gün boyunca epey meslektaşım aradığı için, hepsine toplu cevap niyetine yayınlıyorum.
Gazeteye gelir gelmez arkadaşlar "Müjde"yi (!) verdiler: "Ağabey, manşet olmuşsun..." Sonra da "Cumhuriyet" gazetesini önüme koydular.
Baktım; 9 sütuna yayılmış "Onları üyelikten çıkarın" başlığının altında 4 fotoğraf: Mustafa Balbay, Güngör Mengi, Yılmaz Özdil ve bendeniz Erdal Şafak'ın vesikalıkları.
Haber özetle şöyle: İçişleri Bakanlığı'nın Cemiyetler Masası müfettişleri 22 gün boyunca İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin (İGC) defterlerini incelemişler. Sonunda, İzmir'den ayrılmış olan gazetecilerin İGC üyeliğinden çıkarılmasını istemişler. Cemiyet Başkanı Atilla Sertel tepkisini dile getirirken, "Bizim tüzüğümüz 25 yıldır değişmedi. Şimdi gelmişler, bizden bunları çıkarmamızı istiyorlar. Türkiye'de birçok gazeteci iki ya da üç cemiyete üye. Bir tek İzmir'de bu uygulanıyor" demiş.

***
Güngör ağabeyi (Mengi), Yılmaz Özdil'i ve Mustafa Balbay'ı bilmem ama ben sadece İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin üyesiyim. Aşağı-yukarı 30 yıldır. Güngör ağabey benden herhalde en az 15 yıl kıdemlidir. Özdil ve Balbay'ın üyelikleri daha yeni.
Başkan Sertel'in "25 yıldır değişmediğini" vurguladığı İGC tüzüğünde gerçekten üye olmak için İzmir'de ikamet etmek koşulu bulunuyor. Tüzüğün 6'ncı maddesi şöyle: "İzmir Gazeteciler Cemiyeti Tüzüğü'nün 4'üncü ve 5'inci maddelerindeki nitelikleri taşıyanlar, ikametgâhları İzmir'de olmak kaydıyla, derneğe asil üye olmak için başvurabilirler."
Ancak tüzükte mesleki faaliyetini icra etmek için daha sonra başka kentlere, hatta başka ülkelere giden İzmirli gazetecilerin İGC üyeliğinin düşeceğine ilişkin hiçbir hüküm yok. 8'inci madde üyeliğin sona ermesinin koşullarını şöyle sayıyor: "Kanunların ve tüzüğün belirttiği nedenlerle üyelik haklarını kaybedenler, tüzük hükümlerine aykırı davrananlar, üyeler arasındaki dayanışmayı bozanlar ve cemiyetin kamuoyundaki itibarını zedeleyici davranışlarda bulunanlar ve dernekten istifa edenler, yönetim kurulu kararıyla üyelikten çıkarılırlar."
***
İzmir'den İstanbul'a taşınalı 17 yıl oldu. Bu yıllar boyunca İGC'nin hiçbir etkinliğine katılmadım, üyelerine sağladığı hiçbir avantajdan yararlanmadım; yararlanmayı aklımın ucundan bile geçirmedim. Ayrıca İzmir'de bulunduğum dönemde de İGC'nin örneğin konut kooperatifi kurarak üyelerini ev sahibi yapma girişimlerinin de hiç ama hiçbirinde yer almadım.
Özetle,İstanbul'da yaşadığım 17 yıl boyunca İGC ile ilişkilerim kâğıt üstünde üyelikle sınırlı kaldı, kalmaya devam ediyor.
Ancak İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin talebi kanıma dokundu. Mengi, Balbay, Özdil ne düşünüyorlar bilmiyorum, sormadım, ama benim üyeliğime son verilebilmesi için öncelikle İGC tüzüğünün değiştirilmesini isterim. Tabii, tüzük değişikliğinin geriye nasıl işletileceği, yani değişiklikten sonra üye olacaklara uygulanacak kurallar mevcut üyelerin ihracı için nasıl çalıştırılacağı da bir başka hukuki sorun. Eh, onu da bakanlık hukukçuları çözsün.
Son söz olarak, halen iki sivil toplum kuruluşunun aktif üyesi olduğumu belirteyim:
TEMA'nın ve TURMEPA'nın. Biri erozyonla mücadele ediyor, ağaçlandırma ve doğaya uyumlu kalkınma projeleri üretiyor; öbürü ise denizlerimizin ve sahillerimizin temiz kalması için çırpınıyor. İkisinin de "Mütevelliler Heyeti"nde yer alıyorum ve onur duyuyorum.








Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA