Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Yeni dönemin eşiğinde

Antik Yunan düşünürlerinden başlayın, günümüz siyasetçilerine, siyaset bilimcilerine kadar neredeyse 2500 yıllık zaman diliminde demokrasinin binlerce tanımı yapıldı.
Benim en benimsediğim tanımların başında Alphonse de Lamartine'in demokrasi yorumu gelir.
Alphonse de Lamartine, 1790-1869 yılları arasında yaşamış bir Fransız edebiyatçısı. Şair, romancı, tiyatro yazarı. Ama aynı zamanda politikacı. Uzun yıllar milletvekilliği ve bir ara Dışişleri Bakanlığı yaptı.
Bizim coğrafyayı da iyi bilirdi. 1832-1833 yıllarında yaptığı "Şark Yolculuğu"nda Paris'ten Kudüs'e gitmiş, bu arada İstanbul'da da epeyce kalmıştı.
İşte o Alphonse de Lamartine bakın demokrasiyi nasıl tanımlıyor:
"Demokrasi ve ulus deyince, bir halkı tüm sınıflarıyla, tüm yaşam biçimleriyle, tüm meslekleriyle düşünmek gerekir. İşte demokrasi, işte demokratik cumhuriyet... Yani sınıfların imtiyazlarla ayrılması yerine ulusun birliği. Aristokrasi denilen tepeden yönetmek ve demagoji denilen aşağıdan yönetmek yerine hükümetin evrenselliği. Biz ne aristokrasiyi istedik, ne de demagojiyi. Aristokrasi uygar ulusların aşağılanmasıdır, demagoji ise uygar ulusların öldürülmesi, parçalanması ve yutulmasıdır. Demokratik cumhuriyet, aristokrasiyi de, demagojiyi de reddeder. Demokratik cumhuriyet ulus bünyesinde iki, üç, on halk yaratılmasını reddeder, ulusu tek halk olarak kabul eder."

***

Demek istiyor ki;
Demokratik cumhuriyette etnik, dini farklılıklar olabilir ama rejim hepsini bir kader birliğinin ortakları olarak kabul eder.
Demokratik cumhuriyette sosyal farklılıklar olabilir ama rejim onları çeşitlilik içinde birlik ilkesiyle değerlendirir...
***

Türkiye özellikle son 10 yılda farklılıklarını ayrımcılığın değil, birlikteliğin çimentoları olarak görmeye başladı.
Kim ne derse desin, son 10 yılda bu toprakların hepimizin ortak vatanı olduğu, aynı gök kubbe altında yaşadığımız gerçeği toplumumuzun ezici bir çoğunluğunca benimsendi. Bu da ortak geleceğimiz için en değerli güvence oldu.
***

İşte bu değişen Türkiye, gerçekten demokratikleşen cumhuriyet, bugün yepyeni bir ufka yöneliyor.
Bir başka deyişle, bugün Türkiye uzun tarihinin heyecan verici bir diliminin, büyüleyici bir yolculuğun eşiğinde bulunuyor.
Bugün bir dönem kapanıyor, bir başka dönemin kapısı ardına kadar açılıyor. Hepimize kutlu olsun...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA