İsmine ayrıca başlık açmanın zamanıdır. Diğerleri gibi Rıza Hoca'yı da göz ardı ettik. İthal değil, bizdenler; onun için... Samet Aybaba'yı, Güvenç Kurtar'ı, Osman Özdemir'i ve birçok antrenörümüzü göz ardı ettiğimiz gibi... UEFA'da, Denizli ile Fransa Şampiyonu Lyon'u eledi; o da kesmedi. Beşiktaş'ı 2004-05'in sonlarında toparladı. Emeklerine karşın rencide bile edildi. Geçen sezonun toplama takımı Eskişehir'de imkansızlıklara karşın kadroyu tuttu; ilk defa bir takımın başında ikinci sezonuna başladı. Para alamayan futbolcu gol sevincinde ona koştu. Yabancı transferi de yapmadı. Karakterini yansıttı Eskişehir'e.
O ruh, her zaman Rıza Çalımbay modeli insanların bileğindedir. Çünkü o Eskişehir-İstanbul yolculuklarını trenle yapacak kadar mütevazı...
O kadar samimi ve bir o kadar halktan...
RIZA Hoca şimdi istikrarın önem dersini veriyor Türk futboluna... Ve büyük bir 'Anadolu efsanesi'ne tekrar hayat vermenin gururuyla bakıyor hepimize... Her zaman bildiğimiz dürüstlüğü, çalışkanlığı ve bileğinin hakkıyla...