Fenerbahçe'nin eski doktoru haftalar önce bir konuştu pir konuştu. Ne olduysa ondan sonra oldu. Moussa Sow sadece attığı goller ve dinamizmi ile değil, takıma yaydığı elektrikle de ciddi bir lider haline geldi. Mesela dün geceye bakalım... Fenerbahçe maçın başında mağlup duruma düştü ama Moussa Sow bütün dengeleri değiştiriverdi. İlerleyen dakikalarda yaptığı röveşata gol olsa inanın Süper Lig'de yılın golü olurdu.
Fenerbahçe son iki maçının aksine daha saldırgan oynamaya çalıştı. Her ne kadar attığı goller, bulduğu pozisyonlar oyuncu bireyselliğine dayansa da çok önemli maçları arka arkaya kazanıyorlar.
Yobo-Bekir uyumu her geçen hafta daha da iyi oluyor.
Meireles'in ofansif yönü çok iyi olmasa da vuruşları sonucu değiştirecek cinsten. Sezer'in daha fazla dakika alması Fenerbahçe ve Aykut Kocaman için çok sevindirici. Çünkü formda bir Sezer Fenerbahçe'nin en büyük eksikliğini kapatabilecek durumda. Topla yumuşak, yaratıcı özellikleri var ve hücumu destekleyebiliyor.
Fenerbahçe'nin art arda gelen maçlar sonrası yorgunluk yaşaması çok doğal ama önemli olan böyle dönemlerde Gençlerbirliği gibi zor rakiplere karşı kazanabilmek. Fenerbahçe işte dün gece bunu başardı.

Alex unutuldu
Artık kimse Alex'i konuşmuyor, pek de konuşulası skorlar gelmiyor. Çok gariptir ama Alex gitti ve Fenerbahçe içerde dışarıda çok daha iyi sonuçlar alıyor.
Böyle maçlar hakem için de çok zordur. Zira geçen hafta Fenerbahçe çok büyük bir hakem problemi yaşamıştı.
Ama Yunus Yıldırım'ı ne kadar eleştirirseniz eleştirin, hata da yapsa baskı altında kalmıyor ve eyyam yapmıyor. Fenerbahçe'nin attığı beraberlik golü öncesi faulü verse avantajı kesmiş olacaktı. Ama o kesmedi, avantajı oynattı ve Fenerbahçe'nin golü geldi. Ayrıca ikinci Fenerbahçe golünde faul sonrası oyunun hemen başlamasını sağlayıp çağdaş hakemlik örneği gösterdi.
Fenerbahçe seyircisi ilk yarıda bir penaltı bekledi. Top Gençlerbirliği oyuncusunun eline çarpmış olsa da mesafe çok yakın ve top kasıt unsuru taşımıyor.