Futbolda rakibi küçümsemeye asla yer yok. Bunu unuttuğunuz an futbol maçlarının 11'e 11 oynandığını birileri çıkıp size hatırlatıveriyor. Geçmişinde Çanakkale, Bolu gibi acı tecrübeler bulunan Beşiktaş'ta Siyah-Beyazlı futbolcuların aynı hataları tekrarlaması aslında üzerinde durulması gereken bir sıkıntı.. Üstüne üstlük daha bu kupa yolunun başında Niğde'de ecel terleri döken, İnönü'de Ofspor karşısında taraftarına "Off" çektirerek yoluna devam eden sanki bu futbolcu grubu değil!
Sanırım; PTT Ligi'nin dibine demir atmış Ankaragücü takımında futbolcuların sezon başında bu yana parasız pulsuz onur mücadelesi verdiklerinden haberleri yok. Ya da içinde bulundukları yangını anlatmak için maça 6 dakika geç çıkan çifte kavrulmuş Sarı-Lacivertli oyuncu grubunun Beşiktaş maçını kendilerini Türkiye'ye göstermek için son fırsat olduğundan tam haberleri olmamış!
Haberleri olsa ya da durumu idrak etmiş bulunsalar eski defterler yüzünden fark isteyen taraftarlarının da çağrısını es geçip büyük bir iş kazasına gerilimini yaşatmazlar.
Samet Aybaba'nın oyuncu tercihlerinde bir sorun da yok. Ancak görev alan yeni ve eski oyuncuların beklentilere cevap verememesi var. Rakibi ciddiye almaması var. Yoksa A.Gücü'ün Timur'la bulduğu ilk golde Escude tecrübesinde bir futbolcu ofsayt hatasına düşmez. Ya da Hilbert orta saha denilecek bir yerden kafayla geri pası verip 2. golün asistini yapacak kadar sorumsuzluk içine girmez.
Kaptan Necip'i ve Holosko'yu özel bir yere koyuyorum. İlk yarı Erkan Kaş'ın ikinci yarı da Uğur Boral ve Veli'nin topla çıkışlarını çok beğendim.
Samet hocanın ikinci yarıda ki Uğur Boral başta olmak üzere oyuncu değişiklikleri galibiyeti ve turu getirdi. Kredisi tükenmek üzere olan Batuhan'ın attığı galibiyet golü kendisi için yeni bir umarım başlangıç fırsatı olabilir. Hakikaten böyle bir yeteneğin eriyip gitmesi Türk futbolunun bir kaybı.