İstatistikleri alt üst eden, özellikle ilk yarıda Kayseri'ye nefes aldırmayan bir Trabzonspor... 20 ile 30'uncu dakikalar arası başımız döndü, toplar direkten üst üste direkten döndü... Ama olmadı.. Teoman'ın bir şarkısındaki sözler gibi: "Bazen ne yaparsan yap olmuyor bazen!" Heyecan verici oyunun karşılığı sadece bir puandı... Öncelikle şunu yazalım.. Trabzonspor'un kadrosunun kabarık olduğu aşikar... Şenol Güneş, 15 haftadır ya sakatlıklar ya cezalar ya da oyun formatını oturtmak adına hemen hemen her maça farklı bir kadro tertibiyle çıktı. Dün de öyle oldu. Aslında bu kadar kalabalık bir kadroya rağmen en dikkat çekici şey: Hücum bölgesinde son vuruşu tam yapacak bir isim sıkıntısıydı. Bu kadar orta, bu kadar şut, bu kadar karambol var ve çerçeveyi bulabilen ayak sayısı o kadar az ki... Kanatlara hareket getirmesi beklenen, arkadaşlarını golle buluşturması umut edilen Olcan'ın beş kez rakip ağları havalandırarak bu alanda takımının en üreten ismi olması acı gerçeğin belgesi.. Varın gerisini siz düşünün... Devre arasında yapılacak takviyenin yeri belli yani..

HAKEM KONTROLÜ KAYBETTİ
Maça tekrar dönersek ikinci yarı Trabzonspor yoruldu. Oyun dengelendi. Özellikle son beş dakika bordo mavili takım için geçmek bilmedi. İkinci yarıda oyuncu değişim hamleleri geç geldi.. Zokora ve Emerson takımı çoğu zaman eksik kıldı. Adrian, Alanzinho, Olcan ve Serkan maçta takımları adına her şeyi yaptılar... Trabzonspor bu sezon hep istikrarsız sonuçlar alıyor. İstikrarı yakalamak için hala geç değil.. Fakat bunu yapmak için de takım olgusunu ön plana çıkarabilmek önemli..
Son sözümüz taraftar ve hakeme! Önce taraftara... Oyuncular ile aralarında negatif bir elektrik var. Bu olduğu sürece biraz önce yazdığımız takım olma duygusunun bir tarafı da eksik kalacaktır.. Taraftarın işi destektir. Hakem Hüseyin Sabancı... Oyunun kontrolünü ikinci yarı kaybetti.. Çok sayıda kararı tartışmalıydı.. Kötü bir maç yönetti!