Maça çok hızlı başlayan Beşiktaş çok kısa sürede bir gol kaçırdı, ardından Holosko ile erken skor avantajı yakaladı. Bundan sonra Eskişehirspor rakibine olan kollektif üstünlüğüyle kontrolü ele alıp oyunu karşı alana yıktı. Beşiktaş, devre sonuna kadar iyi yerleşimli, alan daraltan savunma kurgusuyla rakibi önde karşılayan takım kimliğindeydi. Bu görüntüde saha içi dengeleri Beşiktaş lehine idi. Baskı altında kalmalarına rağmen Necati'nin kafası dışında pozisyon vermemelerinin yanında iki net pozisyon bulan, üç önemli hücum girişimini de ikisini yanlış tercihle, birini de Oğuzhan'ın pas şiddetini ayarlayamaması üzerine kaçırdılar.

Gereksiz penaltı
İkinci devre de benzer görüntüde başladı. Beşiktaş'ın direnci ve presi daha etkili hale geldi. Ve ikinci gol bulundu. Bundan sonra maçın artık tek hakimi olan Beşiktaş'tı. Farkı arttıracak goller kaçtı. Bana göre sahanın en iyisi Necip Uysal'ın gereksiz penaltısıyla fark bire inince maçın gerilimi arttı. Uzatmanın sonunda da Eskişehirspor'un beraberlik golü gedi. Yeri geldikçe söylediğimiz gibi futbol çok ilginç bir oyun, zaten cazibesi burada yatıyor.

Beşiktaş'ın eksiği
Beşiktaş'ın en büyük özelliği takım olarak hırsı, etkili presi ve ani çıkışlarda çabuk ve genç orta saha oyuncularıyla ikinci bölgeyi hızlı geçişi. En büyük sıkıntısı ise oyunun belli bölümlerinde tempoyu ayarlacak, aktif dinlenme sağlayacak, kontrollü pas alışverişlerini yapamayışı... Hakem Barış Şimşek oyunun üstüne çıkmadan son derece objektif ve başarılı bir yönetim gösterdi. En kritik pozisyonda verdiği penaltı doğruydu. Hilbert'e aldatma nedeniyle verdiği kart da yerinde ve haklıydı.