Dün gece Elazığ'da hakem Barış Şimşek'in de dahil olduğu; iki takımın hatalar zinciri sergilediği ve karşılıklı net pozisyonların kaçtığı bir ilk yarı izledik. Özellikle ilk 10 dakika çok ilginçti. Deniz, sürpriz sonucu oluşan net pozisyonda topu kontrolünden kaçırdı. Ardından Hajrovic'e kaleci Ivesa'nın yaptığı direkt kırmızı kartı da gerektiren çok net bir penaltıya Barış Şimşek devam dedi. Hemen ardından Sane'nin gollük pozisyonunu Muslera başarıyla kurtardı. Bundan sonra G.Saray hücumda zorlanıyor, pozisyon bulamıyordu. Takım savunmasında da arızalar gösterip tehlikeler yaşıyordu. Bilhassa Sneijder'ın geriye hiç yardım etmeyişi ile Tanju gibi etkili bir ofansif beke sahip Elazığspor, bu kulvara tehditler saçıyordu. İlk yarıdaki gol, Sneijder'ın akıllı takipçiliğiyle Tanju'yu hataya zorlaması sonucu geldi. Elazığspor bütün riskleri alınca pozisyon sıkıntısı çeken G.Saray, devrenin sonlarında Sneijder'le iki net gol kaçırdı.
İkinci yarıya Elazığspor, yoğun bir baskıyla başladı. Sağ kanat atakları daha da aktif hale geldi. Mancini'nin ısrarla bu kulvara yardımcı bir tedbir üretmeyişi gerçekten önemli bir teknik adam hatasıydı. İlerde top tutulamayışı rakip baskıyı kırmaya olanak vermiyordu. Kalede ciddi tehlikeler yaşanıyordu. Ama bu arada Barış Şimşek, Elazığspor'u karşı kaleye taşıyan en önemli isim Tanju'yu ağır bir kararla ikinci sarıdan ihraç edince G.Saray biraz nefes aldı. Buna rağmen Elazığ'ın hırsı devam etti. Tello'nun uzak mesafeli mükemmel şutu da direkten dönünce Elazığspor'un yapacak bir şeyi kalmadı. G.Saray hiç de iyi oynamadığı maçta her şeye rağmen 3 puan kazandı. Tabii ki Beşiktaş'ın Sivas'taki yenilgisi bu galibiyeti çok daha kıymetli hale getirdi.