Beşiktaş ilk yarıda oyunu sürekli rakip alana yıktı ancak yorgun takımın temposu yetersizdi. Bu yüzden rakip ileri çıkarken preste alışılmış top kazançları olmayınca hem bazı kale önü tehliekeleri yaşadılar hem de oyun alanı genişlediğinden hücum girişimleri yerleşmiş savunmaya karşı yapıldı. Demba Ba ve Sosa durgun ve verimsizdiler. İstikrarlı Serdar'la birlikte dün takımın en diri ismi olan Gökhan Töre atakları olgunlaştıran isimdi. İlk yarı tek farklı skor avantajıyla kapandı. İkinci devre başlarında skora denge gelince Beşiktaş için işler zorlaşmıştı. İlerleyen bölümde skorda denge devam edince alınacak riskler Balıkesir'e galibiyet bile getirebilirdi. Ancak Opare kısa süre sonra attığı golle takımını rahatlattı. Beşiktaş iyice yorulduğundan rakibi geride karşılamayı hedefledi ancak Gökhan Töre'nin sebep olduğu gereksiz penaltıyla skora tekrar denge geldi. Eğer son dakikadaki frikik iç direkten dönmese bir puan dahi kazanılamayacaktı. Maçın uzatma bölümü de karşılıklı girişimlerle nefes kesti. Bu arada Opare özgüven sahibi, çabuk ve akıllı bir futbolcu. Beşiktaş'a mutlaka önemli katkılar sağlayacaktır.
Bilic belki yorgun takımda rotasyon yapmadığı için eleştirilebilir. Geçen haftaki değişikliklerinin sebebinin geçerli bir sebebi vardı, Liverpool maçıydı. Ama dün en azından Tolgay ilk 11'de başlayabilirdi diyebilirim. Demba Ba'nın attığı penaltılarla ilgili bir çekincem var: Kural kitapçığı penaltı atan futbolcuya abartmadan taktik uygulama hakkı tanıyor. Ancak bana göre Demba Ba'nın penaltılarında kural ihlali var. Balıkesir taraftarı futbolu çok seviyor. Bu kadar yıl bekledikten sonra yönetimin ligde kalıcı bir kadro kurması gerekirdi. İyi niyet her şeye yetmiyor. Kadro hem derin değil hem yetersiz. Kemal Özdeş'in, Muğdat gibi çabuk oyuncusu varken zihinsel olarak futboldan kopmuş Gökhan Ünal'a bu kadar ısrar etmesinde bir anlam bulamadım. Hakem Halis Özkahya mükemmel bir yönetim gösterdi.