Ülkemizde herkesin hem fikir olduğu gibi, spor müsabakaları bir oyun olarak kabul edilmiyor. Yıllardır kronikleşmiş sporda şiddet için yeri geldikçe görüşlerimi açıkladım. "Suç işleyen kişiler, yasalar çerçevesinde en ağır cezalara çarptırılmalı. Bilhassa kritik maçlarda statlarda polisiye tedbirler üst düzeyde olmalı. Futbol Federasyonu da en ağır disiplin cezalarını vermekten kaçınmamalı."
Federasyonun vereceği cezalar çok caydırıcı olmalı. Dikkat edersek ülkemizdeki Avrupa Kupası maçlarında hiç olaylara rastlamıyoruz. Çünkü herkes biliyor ki UEFA yaptırımları çok ağır.
Başakşehir-Konyaspor kupa finalinden sonra Konya seyircisi sahaya girdi. Başakşehir'in taraftarı olmadığından olay ucuz atlatıldı. Verilen ceza sadece bir maç! Eskişehir- Göztepe play-off finalinde tam tabiriyle bir rezalet yaşandı. Bir felaket yaşanmaması mucizeydi. Dünyanın her yerinde bu tip bir maç tatil edilirdi. İki takıma da tarihi cezalar verilirdi. Ama maç oynatıldı. Ve de komik bir ceza: iki takıma da 2'şer maç seyircisiz!
SPOR BAKANI DA DEVREDE...
Süper Kupa finali de yine büyük olaylara sahne oldu. İki takım taraftarı da sahaya yanıcı maddeler attı. Konya tribünlerinden sahaya girenler oldu. Can güvenliğini tehdit eden kelebek diye tabir edilen bıçak atıldı. Maç sonu yine Konya seyircisi sahaya girdi. Kale arkasındaki Beşiktaş taraftarı da sahaya girme girişimine başlamışken, son anda vazgeçmesi büyük bir faciayı önledi. Bu çağ dışı olayların azalma yerine, süratle tırmanmasını kimse içine sindiremiyor. Artık bu işin üstüne çok ciddi gidilmeli. Yeni Spor Bakanımız maç sonrası bu konuda açıklama yaptı, İçişleri Bakanlığı bir müfettiş heyeti görevlendirdi. Ayrıca 81 İlde "İl Spor Güvenlik Kurulları" toplanarak, "Tedbirlere ilaveten gerekli ek tedbirlerin alınması karara bağlanacaktır" açıklaması yapıldı. Ben ümitle ve ivedilikle bu işin üstesinden gelinmesini bekliyorum.
