Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER TAŞPINAR

2010 ve dış politika öncelikleri

WASHINGTON

2010 yılı Türk dış politikası açısından zor geçmeye namzet bir yıl. Her zaman olduğu gibi bu yıl da Ankara'nın oldukça yoğun bir dış politika gündemi olacak. İran, Irak, Afganistan, İsrail- Filistin çatışmasından tutun, Rusya, Kafkasya ve Enerji dosyalarına kadar dünya üzerindeki en çetrefilli meseleler Türkiye'nin yanı başındaki coğrafyada cereyan ediyor. Dolayısıyla, Ankara'nın gündemindeki sorunların hemen hemen tümü aynı zamanda ABD ve AB ile ilişkileri de kapsayan alan kritik meseleler. Böyle bir stratejik konjonktürde Ankara için asıl mesele hangi sorunlara öncelik verileceği. En azından bunun kadar önemli bir konuda, Türkiye'nin önceliklerinin Batı ile uyum içinde olması. Hangi konulara öncelik verileceği sıralaması yapılırken Batı ile istişare ve koordinasyon geçen yıla oldukça gereksiz şekilde damgasını vuran "eksen kayması" tartışmalarına fırsat vermeyecektir. Doğu ve Batı arasında bu zor dengeyi kurmak AK Parti'nin elinde. O halde belki de Türk dış politikası açısından 2010 yılında sorulması gereken en temel soru şu: ulusal çıkarlar, bölgesel dengeler ve Batı ile ilişkiler hangi alanlarda örtüşüyor?
Bu kriterlerden yola çıkarak son zamanlarda son derece aktif, ancak bazen de fazlaca dağınık gözüken Türk dış politikasının üç temel mesele üzerinde odaklanması gerekiyor kanımca: Kıbrıs, Ermenistan açılımı ve İran. Her üçü de ulusal çıkarlar, bölgesel dengeler ve Batı ile ilişkiler açısından temel öncelik taşıyan bu sorunlar Türkiye'nin 2010 yılında nasıl bir dış politika performansı izleyeceğini belirler nitelikte olacak. Ermenistan ve İran meselesi Washington ile nasıl bir yıl geçireceğimizi belirleyecek. Kıbrıs konusu ise Avrupa ile ilişkilerde en temel sınav olacak. Aslında AB ile her zaman olduğu gibi ciddi bir sorunlar yumağı var karşımızda. Ancak bunlar içinde Kıbrıs konusu şüphesiz en acil mesele olarak gözüküyor.

Kıbrıs'ta seçimler

Eğer önümüzdeki aylarda Talat ve Hıristofyas arasındaki görüşmelerde bir çözüm noktasına gelinmezse 2010 Nisan ayında KKTC'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmesi muhtemel gözüken Mehmet Ali Talat ile birlikte Türkiye'nin AB umutları da ciddi bir darbe alacaktır. Bu nedenle Türk Dışişleri, bir an evvel Talat'ın elini güçlendirecek bazı sembolik adımlar konusunda çalışmalı. Adada zaten 35 bin kadar askeri olan Türkiye'nin bir iyi niyet jesti yaparak, geçici olarak 5 bin asker çekmesi bu çerçevede ele alınabilir. Böyle bir manevra Türkiye'nin kendine gösterdiği güveni dünya kamuoyuna sergileyecek ve Rum kesimi üzerinde "moral üstünlük" sağlayacaktır. Tabii ki CHP ve MHP bu durumu "Kıbrıs satılıyor" propagandası ile sömürmek isteyeceklerdir. Eğer AK Parti bunlara kulak asıyor olsaydı 2004 yılında Annan planını da destekleyemezdi. Aynı cesareti Başbakan Erdoğan şimdi de göstermeli. Zira muhalefetin herhangi bir çözüm projesi yok.
Ermeni açılımı konusunda gene aynı şekilde cesur davranmak gerekiyor. Protokollerden en azından bir tanesini bir an evvel Meclis'e getirip, diğerini Karabağ'da çözüme endekslemek hem Azerbaycan'ı, hem de Washington'u rahatlatacak bir formül olabilir. Böyle bir yaklaşım aynı zamanda Türkiye'nin Kafkasya platformu çerçevesindeki ulusal çıkarlarına da uygun olacaktır.
İran konusundan ise zaten ümit verici gelişmeler söz konusu. Türkiye'nin Tahran'a diplomatik bir çıkış yolu sağladığı, İran Dışişleri Bakanı'nın, zenginleştirilmiş uranyum takasının Türkiye üzerinden yapılmasını kabul edebileceklerine dair işaretler vermesiyle bir kez daha sergilendi. Öte yandan ihtiyatlı davranmakta yarar var. Zira İran sık sık yaptığı gibi Türkiye sayesinde Batı'yı oyalama ve zaman kazanma taktikleri de uyguluyor olabilir. Sonuç olarak Ankara 2010 yılında Kıbrıs, Ermenistan ve İran önceliklerine sahip ve sonuç almaya yönelik bir politika izlemeli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA