Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER TAŞPINAR

Suriye, ABD ve bölge dengeleri

WASHINGTON

Her ne kadar Obama yönetiminin en temel önceliği ekonomik durum olsa da, dış politika alanındaki gelişmeleri bütünüyle gözden çıkarmak gibi bir lüksü yok Amerika'nın. Hatta uzun dönemde, 2012 seçimlerinde, Obama'nın karşısına çıkacak Cumhuriyetçi adayların dış politika alanında hiçbir tecrübeye sahip olmayışları, Demokrat yönetim için bir avantaj haline bile gelebilir. Cumhuriyetçi Teksas Valisi Rick Perry gibi yarışa yeni giren isimler Obama karşısında kötü giden ekonomiyi bir koz olarak kullanacaklar.
Obama ise bu adayların dış politika alanındaki bilgisizliklerini ortaya koymaya çalışacak.
Öte yandan Obama'nın dış politika alanında belirli bir başarıdan söz edebilmesi için ortada bir başarı olması gerekiyor. Irak'tan askerleri çekme dışında Amerikan halkının desteğini almış başka bir başarısı yok Obama yönetiminin.
Ne Afganistan, Ne İsrail-Filistin meselesi, ne İran, ne de Libya konusunda ciddi bir ilerleme yok Obama'nın başarı hanesinde. Zaten tam da bu nedenle Suriye meselesi çok önemli Washington için. Peki Suriye konusunda ABD ne yapabilir?
Her şeyden önce şunu belirtelim: Obama yönetiminin Suriye'de Libya tipi bir askeri bir harekâta girişmek gibi bir niyeti yok. O nedenle Türk basınında son zamanlar ortaya çıkan ve sanki Amerika Türkiye üzerinden bazı planlar yapıyormuş yönündeki yorumlar abesle iştigal.
ABD zaten Libya'da girmiş olduğu maceradan çıkmak için fırsat arıyor. Yeni bir askeri operasyon, hele bir de ekonomi bu kadar kötü giderken ve bütçe açıkları bu kadar büyümüşken, Obama'nın en son isteyeceği şey.
Öte yandan ABD, tabii ki Beşar Esad üzerinde siyasi, ekonomik ve diplomatik baskıyı artırmak istiyor. Bu nedenle Türkiye'nin Suriye politikası Obama açısından son derece önemli. Zira siyasi açıdan Suriye üzerinde en çok ağırlığı olan ikinci bölge ülkesi Türkiye. Birinci ülke ise İran. Bu ikiliden sonra üçüncü sırada Suudi Arabistan geliyor. ABD açısından İran'ın Suriye'yi desteklemesi ve Türkiye'nin de tam tersine Şam'ı eleştirmesi ve kınaması şaşırtıcı değil. Ne de olsa İran Suriye'nin en yakın stratejik ortağı. Türkiye ise bütün bağımsızlığına rağmen bir NATO ülkesi ve ABD ile stratejik ortak. O halde meseleye Washington açısından bakacak olursak en anahtar ülke Suudi Arabistan.
Suriye meselesi Suudi Arabistan açısından tam bir açmaz yarattı. Riyad için Arap baharı ve bölgedeki halk hareketleri aslında evden uzak tutulması gereken bir kâbus. O nedenle Kraliyet ailesi Suriye'de bir halk devriminden yana değildi işin başında. Ama durum paradoksal bir biçimde İran ve Suudi Arabistan'ı aynı cephede olmaya itiyordu. Oysa bilindiği üzere Ortadoğu'da yükselmekte olan mezhep kavgasında İran Şiilerin, Suudi Arabistan ise Sünnilerin merkez üssü konumunda. İki ülke arasında en son Bahreyn örneğinde görüldüğü üzere amansız bir stratejik rekabet var.
Bu durumda Suudi Arabistan'ın İran ile aynı cephede yer alarak, Şam'ın gerçekleştirdiği kıyıma sessiz kalması pek mantıklı değildi. Nitekim geçtiğimiz günlerde Riyad henüz Türkiye'nin bile yapmadığı bir şey yaparak Şam'daki büyükelçisini geri çekti. Peki Suudi Arabistan neden birden pozisyon değiştirdi? Birinci neden İran ile aynı cephede olmaktan vazgeçmesi. Bu durum Suudi reelpolitik sınırlarını zorluyordu. İkinci neden Suudi Arabistan'da kamuoyunun ramazan ayında Suriye'de böylesine bir vahşet yaşanıyor olmasına duyduğu tepki.
ABD açısından Suudi Arabistan'ın bu yeni politikası çok olumlu bir gelişme. Böylece Suriye karşısında şimdi hem Ankara, hem de Riyad aynı paralelde hareket ediyor. Bu hafta, ya da en geç bu ay içinde Obama'nın Suriye konusunda bir konuşma yaparak Beşar Esad'ın koltuğu bırakması gerektiğini söylemesi gerekiyor. Böylece Amerika hem Suriye'deki muhalefete ciddi bir moral destek vermiş olacak, hem de Rusya ve Çin üzerindeki baskıyı artırmış olacak. Ama bakalım bütün bunlar Şam üzerinde etkili olacak mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA