Almanların bir futbol sözü vardır "Futbol sahada oynandığı kadar sahayla da oynanır." Evet, çok kötü bir zemin vardı ama bu ortamda oynamayı da bilmelisiniz. Dün geceki zemine göre oyun, uzun toplar kullanarak maçı mücadele futboluna döndürmekti. Galatasaray bu oyun anlayışını ancak son 20 dakikada gerçekleştirebildi. Arda Turan ve Baros'suz Galatasaray'ın hücum zenginliği olması belki mümkün değildi, ama bu kadar da pozisyon fakiri olmasını beklemiyorduk sarı-kırmızılı ekibin.
Bireysel olarak baktığımızda, ki Galatasaray'ın böyle bir bakışa ihtiyacı var; hala beklenen bir Misimoviç, bir türlü isteneni veremeyen Aydın ve oyun kurgusu çok zayıf olan, hiçbir etkinlik sağlamayan Pino ile büyük transfer diye transfer edilip, oyunun hemen başında bu kadar çabuk vazgeçilebilen bir Cana.
Galatasaray'ın bu isimlerin bu performansıyla galip gelmesi çok zordu dün akşam. Ayrıca Rijkaard oyunun ikinci bölümündeki Ali Turan- Gökhan Zan ikilisini bir daha göbekte kullanmayacaktır herhalde! Emenike ile uğraşmak gerçekten zor. Dengeli, güçlü, kuvvetli ve inatçı oyun yapısıyla gerçekten çok etkili bir forvet oyuncusu. Hele bir de dün akşam haftalarca oynamayan Gökhan ile eşleştirince Emenike'yi, böyle bir problem yaşamanız gayet doğaldır. Karabük'te en az Emenike kadar etkili olan Cernat da vardı. Karabük bence sonuna kadar galibiyeti hak etti.
Karabük'ün galibiyeti hak ettiği kadar sarı-kırmızılıların bu oyuncu kadrosu ve oyun yapısıyla kazanma şansı yoktu.

G.SARAY ÜMİT VERMİYOR
Penaltı konusuna gelince; belki ağır karardı ama skor bir yana dün akşamın oyun galibi Karabük'tü. Lig sıralamasında Karabük'ün de altında kalan Galatasaray'ın bu anlayışıyla ilerisi için ümitlenmek çok zor. Belki de, Arda Turan ve Milan Baros gelse bile. Ayrıca dünkü defansı gördükten sonra Galatasaray'ın Milli Takım'ın sürekli stoperi olan Servet konusunu bir kez daha düşünmesi lazım bence. Oyuncular kolay kaybedilmemeli.
Dün gecenin özeti, tebrikler Karabük, hak ettin Galatasaray.