Juventus zaferinin ardından alınan İstanbulspor yenilgisi sonrası Terim şöyle demişti: "Hayretler içinde kaldım. Bir takımın oyun yapısının 3 gün içinde bu kadar değişeceğini tahmin etmiyordum."

Oysa G.Saray Terim'in 'Allah çalışana veriyor' sözünü doğrularcasına Antalya'da mükemmel çalışmıştı. İki saat 20 dakika süren antrenmanlar kıran kırana geçiyor, hiçbir oyuncunun ağzından yorgunluk ile ilgili tek kelime çıkmıyordu. Kolej takımı gibiydi G.Saray. Cıvıl cıvıl neşeli ve mutluydu. Antalya'da ışıl ışıl parlayan G.Saray yenilgiyi kabullenmeyen, oyun disiplininden kopmayan, pres yapan, mücadeleyi bırakmayan, yardımlaşması üst düzeyde ve en önemlisi keyif veren bir takımdı. G.Saray üç gün önce kupada tarihine kara harflerle yazılan bir Rize hezimeti yaşamıştı. G.Antep de lig lideri Beşiktaş'a 4 gol atmıştı.

***
G.Saray yönetimi ile teknik heyeti ile futbolcusu ile G.Antep önüne çıkarken bıçak sırtındaydı. Kafalarda 'İkinci bir Rize faciası yaşanır mı?' endişesi vardı.Terim elindeki malzemeden en iyi kadroyu sahaya sürdü. Pozisyon üreten, pres yapan, topu ayağa oynayan bir G.Saray vardı sahada. G.Antep'in üzerine kanatlardan gidiyorlardı. Prates, Sabri ile sağdan bindiriyor, Murat ile Ergün ortaklaşa hücuma çıkıyordu. Hakan tek santrfordu ama Sabri-Ayhan ikilisi sürpriz koşularla destek veriyordu. Volkan orta alanı maestro gibi yönetiyor, sıkışık alanda buluştuğu topları hemen en rahat arkadaşına aktarıyordu. Ayhan diri, çalışkan ve ataktı. İlk gole imza koyan Orhan Ak tekmeye kafa uzatıyor, partneri Ömer topla buluştuğunda hiç riske girmiyordu.

G.Saray oyunun temposunu yüksek tutuyordu. Yusuf ve Lazarov ile G.Saray kalesinde pozisyonlar buluyordu G.Antep. Ama kritik maçlarda kaleyi teslim alan Aykut öyle kurtarışlar yaptı ki, adeta 'Bana güvenebilirsiniz' dedi. Sabri kabına sığamıyordu. Hakan'ın attığı golde de ortaların mimarıydı. G.Saray müthiş keyif verdi. gün sonra böyle bir oyunu izleyenler 'Vay anasına' diyecek kadar şaşkındı.

Antalya'daki yanan Galatasaray ışığı Gaziantep önünde pırıl pırıl parladı. Bu maç aslında G.Saraylı futbolcuların onuruydu. Çalışmalarının karşılığını Diyarbakır ve Rize maçlarında alamamışlardı ama bedelini Gaziantep'e ödettiler.