Lig TV'de Şansal Büyüka'nın Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ile yaptığı söyleşiyi dikkatle izledim. Sayın Büyüka, Beşiktaş'ın bir türlü parlamayan yıldızı İbrahim Akın için Sayın Demirören'e, Tigana'nın serzenişini aktardı. Tigana, İbrahim Akın için, "İdman bitiyor hemen soyunma odasına gidiyor" şeklinde tepki koymuş. Burada kim suçlu? İbrahim, "İdman biter ben giderim" düşüncesi içindeyse suçlu Tigana'dır. Demek ki; Fransız hoca öğrencisinin kalması için yeterli çabayı göstermiyor.
Bir teknik adamın görevi sadece takımı çalıştırmak değildir. Oyuncuyla dialog kuracaksın. Derdini dinleyeceksin. Varsa hatalarını anlatacaksın. Gerektiğinde eksik yönlerini geliştirmesi konusunda özel antrenmanlar yaptıracaksın. Tigana bu konuda çaba sarfeder de İbrahim Akın oralı olmazsa suçludur. İddia ediyorum; antrenmandan keyif olan bir oyuncuyu kolay kolay soyunma odasına gönderemezsin. Bence sorun İbrahim'de değil şikayetçi Tigana'da... Tigana önce iğneyi kendine sonra çuvaldızı İbrahim'e batıracak.

***
Vestel Manisa kalp rahatsızlığı geçiren golcüsü Meduna'nın yerine Samsunspor'dan Rafael'i aldı. Ersun Yanal adeta nokta transfer yaptı. İdmanlardan sonra Ersun Hoca, Rafael'i içeri sokamıyormuş. Rafael idman bitimi hemen özel şut ve frikik çalışması yapıyormuş. Geçenlerde idman sonrası çalışmayı abartan Rafael'i, Ersun Hoca, "Artık içeri gel" diye çağırmış. Rafael de yarım Türkçesi ile, "Hocam 10 frikik kaldı" şeklinde cevap vermiş.

***
Şimdi bu iki olayı yan yana getirdiğimizde İbrahim için "Tembel"; Rafael için "Çalışkan" diyebilirsiniz. Bence ayrıntı, iki hocanın davranış biçiminde yatıyor. Rafael'in çalışmasında Ersun Yanal'ın yarattığı sevgi ortamı yatıyor. Tigana idmanlarda yeterli sevgi ortamını yaratamıyor. Özetle yerli hoca, yabancının gönlünü fethediyor; yabancı hoca, yerli oyuncunun kalbine hitap edemiyor. Bir teknik adam sadece koyduğu kurallarla ve antrenman sistemiyle başarılı olamaz. Başarının anahtarı, duyguları harekete geçirmektir. Çünkü kalp beyinden önce gelir. Futbolcuya antrenmanı sevdireceksin.

***
Genelde kazanılan ya da kaybedilen bir maçtan sonra hocalarla futbolcular doğruları ve yanlışları görmek adına analiz yapar. Peki bizim futbolcularımız yeteneklerini geliştirme, yenileme, rakip oyuncuyu tanıma, eksiklerini giderme adına özel bir çalışma yapıyorlar mı? Yapmıyorlar... F.Bahçe Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım, Futbol Extra'ya verdiği bir röportajda, "Türk oyuncusunun eğitimi yok. Çünkü eğitici yok" demişti... Sayın Yıldırım, "Eğitici yok" tespitinde" çok haklı. Kulüplerimizde asla bireysel idman yapılmıyor. Sadece sakatlıktan çıkan oyuncu rehabilitasyon döneminde takım performansını yakalamak amacıyla bireysel çalışma yapıyor. Oysa Ajax'ın alt yapısında bireysel idmanlara büyük önem veriliyor. Örneğin tüm forvet oyuncuları zaman zaman antrenmanlarda defansta oynatılıyor. Bu program forvet oyuncusunun ufkunu genişletmesi için uygulanıyor. İletişim çağında uydu anteni takan herkes dünya futbolunu yakından izleme fırsatını buluyor. Hangi Türk oyuncusu yabancı bir oyuncuyu kendine örnek alıyor. Ya da yeteneklerini geliştirme adına özel çalışma yapıyor. Örneğin Van Hoojdonk, F.Bahçe'ye "Avrupa'nın en iyi 3 frikikçisinden biri" olarak geldi. Hollandalı oyuncu her idman sonrası defalarca frikik çalışması yapıyordu. Çünkü ayak ezberini kaybetmek istemiyordu.
Bugün Gökhan Zan, Burak Yılmaz, Serdar Kurtuluş, Tuncay Şanlı, Kerim Zengin, Can Arat, Sabri Sarıoğlu, Arda Turan, Aydın Yılmaz gibi genç yetenekler eksi yönlerini artıya çıkarmak için özel çalışıyor mu? Bence hayır... Tuncay ve Arda gibi oyuncuların gol vuruşlarındaki zaafiyetlerinin baş nedeni ayak ezberlerinin olmayışı. Rahmetli Metin Oktay'ı, Tanju'yu, Hagi'yi, Maradona'yı yıldız yapan özellikler idman sonrası yaptıkları özel çalışmalardır. Her frikikte topun başına geçen Sabri idman sonrası defalarca frikik atmayı ve orta yapmayı denese ayakları mutlaka meleke kazanacaktır.
Örneğin ligimizdeki oyuncular yıllardır birbirlerine karşı mücadele ediyorlar. Hangi oyuncu karşısındaki oyuncunun özelliklerini tanımaya çalışıyor. Türk oyuncular yeterince pratik yapmıyor. Antrenmanların dışında özel çalışmıyor. Bütün bir sezon oynayacağı oyuncularla ilgili notlar tutmuyor. Bu eğitimi önce alt yapıda vereceksin. Çünkü ağaç yaşken eğilir.