Avrupa'ya gitmenin en kısa yolu kupayı kazanmaktır. Avrupa için tek hedefi kupa olan Galatasaray, sezon başından bu yana en istekli, en iştahlı, en keyifli futbolunu Gaziantep'te oynadı. Özellikle ilk yarı önde basan, sürekli pres yapan, agresif oynayan, alan daraltan, hücumdan geriye çabuk dönen, rakibe boş alan bırakmayan ve bol pozisyon üreten, yüksek ritimli bir Galatasaray izledik. Bu iyi oyunun temelinde Gaziantep'in de kazanmak için hücum futbolu oynamasının da etkisi vardı.
Gerçek şu ki; Tolunay Kafkas'ın çalıştırdığı takımlar geriye yaslanıp, katı savunma yapıp asla oyunu çirkinleştirmez; hep çağdaş futbolun özelliklerini sahaya yansıtır. Tolunay Hoca'yı çağdaş düşüncesinden ödün vermediği için kutluyorum.
Hagi'nin 4-3-3 ile sahaya sürdüğü kadro dinamizm açısından dört dörtlüktü.
Hakan Balta-Ayhan-Neill üçlüsü orta alanda etkili oynadı, rakibe top yapma fırsatı tanımadı. Ayhan akıllı paslar verirken, Neill'in riske girmeden çok çabuk tek top oynaması hem Gaziantep'in Galatasaray yarı sahasına yerleşmesine ve önde baskı yapmasına engel oldu, hem de Gökhan-Servet ikilisini rahatlattı. Alacağın yabancı, Neill gibi çok yönlü olmalı. Hagi'yi Neill'i ön liberoda oynatmasından, muhteşem bir gole imza atan Pino'yu kanatta kullanmasından ve Kewell'a nihayet santforda görev vermesinden dolayı kutluyorum. Kewell belki çok gol kaçırdı ama Galatasaray'ın bol pozisyon üretmesinde etkiliydi.
HAGİ DOĞRULARINI BOZDU
Bir hocanın kendi doğrularını nasıl bozduğunu ikinci yarı gördük. Arda Galatasaray'ın gözbebeği ama Balta'nın yerine girmesi yanlıştı. Arda'nın tam hazır olmadığı temposundan ve kaçırdığı golden çok belli oldu. Arda, o topu direnci ve ayakta kalacak gücünün yetersizliğinden atamadı.
Rakip savunmanın arkasına toplu topsuz hızlı koşular yapan Pino'nun 60'ta çıkıp Serdar Özkan'ın girmesi tam bir skandaldı.
Hagi, herhalde Pino'yu Gaziantep'ten Kolombiya'nın başkenti Bogota'ya konan ek seferi kaçırmayıp noele ailesinin yanına yetişmesi için çıkardı! Bu iki değişiklik ve devrede 4-2-3-1'e dönüş Galatasaray'ın ritmini, temposunu, hücum anlamında etkinliğini azalttı. Büyük yük binen Neill hatasız oynayınca puan kurtarıldı. Hagi'ye iki ayrı devreyi değerlendirip not versek; ilk yarı 7 alır, yaptığı değişikler yüzünden takımını bozduğu için ikinci devre 4 alır.
Hakem Bülent Yıldırım mükemmel bir maç yönetti, tüm kartlarında haklıydı ve pozisyonları yakından izledi. Bazen yardımcılarının hatalarını bile örttü.
