Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Hazin tablonun ressamı Özhan Canaydın!..

Avrupa ve Süper Kupa Şampiyonu Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde çizdiği hazin tabloya bakar mısınız?.. Hem de görüyoruz ne rakiplerle.. Liverpool, efsane Liverpool'un gölgesi değil.. PSV'nin ahı gitmiş, vahı kalmış.. Bordeaux desen hiç yok.. Bu guruptan Galatasaray'ın çıkardığı puan sadece 1!.. Yazı ile bir!..
Bu hazin tablonun ressamı Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın'dır.. Daha derinlere gidersek durmadan onu seçen Galatasaray Kongresi..
"Bu Canaydın'a oy veren Kongrenin üyesi olmak benim için artık bir onur değildir" demiş ve de bu ülkenin en zor elde edilen kulüp üyeliğinden kendi isteğimle vazgeçmiştim. O zaman dostlar çok eleştirmişlerdi davranışımı.. Bugün gelinen nokta, kimin haklı olduğunu ortaya çıkarıyor..
Özhan Canaydın, kulübü sportif, finansal çökertmek için elinden geleni yapıyor..
Gerçek Galatasaraylılar, belli bir merkezden emir almış gibi, sistemli ve benzeşik yazılarla Seyrantepe projesini durdurmaya çalışan Kutsal İttifak medyasının bu defa başarılı olması için dua ediyorlar. Çünkü aklı zerre hesaba ermeyen Galatasaray Başkanı, bu on para etmez proje için, yakında yasa ile Galatasaray'ın malı olacak bir bulunmaz, bir daha kazanılması imkansız Ali Sami Yen arazisinden vaz geçiyor.
Sebep.. Kendi beceriksizliği.. Ali Sami Yen'i yenileyecek imkanları sağlamayı beceremedi. TOKİ diyor ki, "Ver Ali Sami Yen'i.. Ben sana Seyrantepe'yi bedava yapayım.. "Al senin olsun.."
Adam beceriksiz.. Adam yeteneksiz.. Adam hesap kitap bilmiyor.. Eline bir ham elmas geçirmiş. İşlemeyi bilmiyor.. Akıllı bir kuyumcu "Ver onu bana, ben sana bir bakır kolye vereyim" diyince, düğün dernek razı oluyor..budur..
Neden yapamadılar Ali Sami Yen'i..
Faruk Süren'in o çok dedikodusu yapılan projesini, Bursa'dan randevu alıp evime gelen ve tüm bir öğleden sonra anlatan Özhan Canaydın'dır.. Gerçekten harika şeyler gördüm, çizimlerde ve bilgisayarda.. Hayran oldum. Çağın ötesinde bir stad oluyordu, Ali Sami Yen..
Sonra Galatasaray'ı Avrupa'nın zirvesine taşıyan Faruk Süren'in önünü kestiler muhalifleri.. Bitirdiler.. Özhan Canaydın geldi ve bana ballandıra ballandıra anlattığı projeye sırtını döndü.. Süren'in yanında yer alacağına, ona bu proje için saldıranların başına geçip "Tu kaka" muamelesi yaptı.. Süren'i unutturmak için o projeyi, hatta Ali Sami Yen'i unuttu..
Bakın nasıl unuttu..
Ünal Aysan anlatıyor..
"Galatasaray Brugge maçı için Belçika'ya gelmişti. Ben de oradayım zaten. Maçtan bir gece evvel başkan Özhan Canaydın ve yöneticilerle yemek yiyoruz. Bir Galatasaraylı olarak içimde dert olan konuyu açtım.. Stad meselesi.. 'Başkan' dedim, 'Ali Sami Yen'de Yap İşlet Devret modeli düşünür müsünüz?..' 'Tabii düşünürüz' dedi.. 'O zaman işte teklif.. Günün en ileri stadını yapacağım Galatasaray'a.. 15 sene işletme karşılığı.. Kulüp kasasından 5 kuruş çıkmadan..' Biraz düşündü Başkan.. Sonra sıkıntısını anlattı.. 'Ama bizim stad gişelerinden gelen sıcak paraya ihtiyacımız var, kulüp yönetimi için..' 'Yılda ne geliyor gişeden' diye sordum.. '6 milyon dolar' dedi.. Hiç düşünmedim, serde Galatasaraylılık var ya.. 'Tamam, işlettiğim 15 yıl boyunca, her yıl kulübe 6 milyon dolar da vereceğim..' Gene düşünmeye başladı Başkan, sonra dedi ki, 'Ama biz gelecekte bunu 8 milyon dolar olarak tahmin ediyoruz..' Serde Galatasaraylılık kadar enayilik de olmalı ki, o cesaretle anında yapıştırdım cevabı.. 'Tamam, stadı yapıyorum, 15 yıl işletiyorum, her yıl da kulübe 8 milyon dolar ödüyorum, tamam mı?..' 'Düşünelim' dedi Başkan, daha ne düşünecekse.. O zaman yaptığım çılgın teklif kafama dank etmeye başlamış olmalı, 'Özhan Başkan, bu teklifim, sen Belçika sınırlarını terk edene kadar geçerlidir' dedim, 'Ondan sonra unut gitsin..' ve Başkan bir daha stad sözü etmedi bana, uçağı kalkana kadar.."
Şimdi, ölür müsünüz, öldürür mü, söyleyin..
Galatasaray'ın Başkanı işte budur.. Yapamaz, yaptırmaz da, kredi başkasına gitmesin diye..
Bu yıl Galatasaray'ın Avrupa maçlarını Olimpiyat Stadı'na taşıyıp, takımı deplasmanda oynatan da odur. Ali Sami Yen'in UEFA standartlarına uydurmak her hangi becerikli bir yönetici için, 3 günlük işti. Bunu Özhan Canaydın da biliyordu, ama yapmadı, yaptırmadı.. Çünkü minnacık hesap bilgisi ile, Olimpiyat Stadı'na gitmenin bilet satma açısından daha karlı olduğunu sanıyordu.. Kafasında, maç başına alınan puanlara UEFA'nın vereceği yüzbinlerce eurolar yoktu. Kafasında her tur geçtikçe, Galatasaray'ın ne milyonlar kazanacağı yoktu.. Galatasaray'ın Avrupa şansını üç bilete sattı başkanı.. Başkanı olacak adamın küçük, ucuz hesabına kurban gitti Galatasaray!..
İşin sportif yanı mı?.. Özhan Canaydın'ın sportif hesap ve hezimetleri mi?.. Onu yazmak için Fatih Müdürümle anlaşmam ve bir gün Sabah'ın bütün sayfalarını bana tahsis etmesini istemem gerek..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA