Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Büyük şehirler nasıl eziyor, bizi..

Kuzen Gürcan'dan (Bilgiç) bir not geldi telefonuma.. "Nevin Halamı kaybettik.."
Nevin Halası, benim kuzenim.. Annemin kuzeni.. Çok uzak görünüyor değil mi?.. Ama Kilis'te çocukken kardeş gibiydik.. Nevin Abla benim en sevdiklerimin başında gelirdi.. Beni de çok sevdiğini her halinden hissederdim.
Bir büyük aileydik.. Bayramlarda anneannemlerde bir sofra kurulurdu, 40 kişi falan.. Dedem iki kez evlenmiş. Anneannem de.. İki evlilikten olan çocuklar.. Çocukların çocukları, yani bizim kuşak.. Kardeşleri.. Kardeşlerin çocukları.. Ama hepsi "Bir" aile..
Yaz geldi mi, bağlar bahçelere çıkılırdı hafta sonları.. Nasıl bir şenlik.. Gene bir büyük kalabalık.. Dönen kuzular.. Büyükler bir tarafta.. Biz çocuklar etrafta neşeyle koşuşarak.. Eşeklere binip yarıştırarak.. Derede yüzerek..
Sonra yayılmalar, dağılmalar başladı.. Kilis'te nerdeyse kimsecikler kalmadı aileden.. Büyük bir bölümü de İstanbul'a göçtü..
Ankara'da oturduğum yıllarda ara sıra İstanbul'a gelirdim, iki üç günlüğüne.. Arabam falan yok. Taksiye binecek param bile yok. Dolmuşu dahi hesaplar, otobüs basın kartı ile bedava ya, onu beklerdim hatta.. Ama gene de her akrabayı ziyaret ederdim.. Küçük Çekmece'deki Necati Dayımı.. Levent'teki Hayati Dayımı..
Şişli'de kuzen Cengiz'i.. Florya'da Nevin Ablayı.. Hemen hepsini, o iki arada bir derede İstanbul gezisine sığdırırdım..
Sonra ben de İstanbul'a taşındım.
İstanbul nasıl değiştirdi hayatımı..
Bir garip his.. "Nasılsa burdayım. Bir gün giderim.."
Yahu Hayati Dayımla Oyak sitesinde oturuyoruz. Evlerimiz yürüyüş mesafesi.. Bir fark ettim ki, nerdeyse bir yıldır görmüyorum.. Telefonla bile konuşmuyorum..
Ankara'dayken "Aman görmeden dönmeyeyim" duyusu yerini o kahrolası "Yahu şuracıkta.. Yarın, öbür güne giderim" e döndü..
Hayati Dayım artık yok. Oğulları dünyanın birer ucuna dağıldılar..
Nevin Abla, sevgili Nevin Ablam, 1994'te vurulduğumda hastaneye gelip başımda beklemişti. İki sene evvel boyun fıtığı ameliyatında hastanede artık iyice eksilmiş fiziğine rağmen İstanbul'un öbür ucundan kalkıp gelmiş, sevgiyle dolu gözleri, en büyük ilacım olmuştu.
"Hastaneden çıkınca, bütün akrabalarımı aramaya başlayacağım" diye söz verdim, kendi kendime..
Hani nerde?..
"İlk işim Nevin Abla'ya gitmek" dediğimden bu yana iki sene geçti.. Şimdi Nevin Ablam da yok..
"Hayatı ertelemeyelim" diye yazıp duruyor, size talkını veriyor, ama kendim salkımı yutuyorum..
Büyük şehir, bizi sevdiklerimizden ayıran bir canavar.. Bu canavara yenilmemek lazım..
Sevgi, günümüzde o kadar az bulunan şey ki..
Sevenleri ihmal etmemek, sevdiğimizi de göstermek zorundayız..
Ertelemeden..
Her gün.. Her saat. Her fırsatta.. Fırsatı beklemeden.. Yaratarak!..
Nur içinde yat, bir tanecik Nevin Ablam!.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA