GAZETELER muhabir kadrolarından tasarrufa karar verince, ajanslara mahkum oldular.. Bir ajans köleliği başladı.. Ayıp bir kölelik..
Ajansın biri, aptal, yanlış bir haber yapıyor. Haydi, bütün gazeteler bu yanlış haberi veriyor. O kadarla kalsa iyi.. Sonra bu palavrayla ilgili yorumlar başlıyor..
Efendim Mavi Marmara'yla ilgili "Beş tokat (!)" attık ya, İsrail'e.. Onlar da sınırlarda Türklerin canına okumaya başlamışlar. Haberler patlayınca, Atatürk Hava Limanında görevli vali yardımcısı da, gelen İsraillilere eziyet edilmesi talimatı vermiş..
Mehmet Yılmaz da yazdı.
Madde 1.. İsrail'in sınırlarda müthiş ciddi arama yapması yeni değil.. Başta El-Al, İsrail'e gelen ve giden uçaklara yapılan sabotajlar yoğunlaşınca (70'li yıllardan söz ediyorum) bu müthiş kontroller başladı ve herkese uygulanır oldu. İkincisi.. Yıllardır böyle.. Üç sene evvel, hem de onların davetlisi olarak Fazıl Say'la birlikte gittik, Tel Aviv'e.. Bizi karşılamaya Büyükelçilik müsteşarımız geldiği halde, yarım saati aştı, kontrolden geçmemiz.. Çıkarken de öyle..
Şimdi bu ülkede bunu bilen tek gazeteci yok mu da, millet böylesine yanıltılıyor, ajansın birinin, yanlış, ya da popülist haberinin peşine sürü halinde takınılarak..