Rıza Öziş dostumun kendi imkanlarıyla tek başına çıkardığı haftalık Nişantaşı gazetesi var.. Geçen hafta ilginç bir söyleşi okudum. Lütfi Kırdar'ın oğlu Ömer Kırdar anlatmış..
İstanbul İmar Plancısı Henri Prost, zamanın vali ve belediye başkanı Lütfi Kırdar'a "Biz Fransızlar, Romalılar'dan öğrendik. Onlar yaptıkları binaların üzerine tarihi ve mimari bilgiler içeren plaketler koyarmış" deyince, Lütfi Kırdar da İstanbul'u nişanlamaya başlamış..
"Bir İmparatorluk merkezinde ayrıntılar önemlidir. Tarihi insanlar nerede yaşamış göstermek gerekir. Nişantaşı bu bakımdan zengin bir semt. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım Vişnezade'de, Abdülhak Hamit Maçka Palas'ta otururdu mesela.. Babamdan sonra gelenler tüm plaketleri söktürdüler" demiş, oğul Kırdar..
Ne kadar haklı.. Avrupa'da gittiğim hemen tüm tarihi kentlerde, Roma, Paris, Viyana, Prag, Peşte, aklınıza ne gelirse, her cadde ve sokakta böyle plakalar gördüm.. "Vay be, o şurada, bu burada yaşamış" diye dolandım durdum..
İstanbul'u bilmem ama, Nişantaşı'nı Mustafa Sarıgül yeniden nişanlarla donatmalı..