Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ahmet Şık'ı içeri atanlar..

Günlerdir medya Ahmet Şık'ın bir yıl süren tutukluluktan sonra, özgürlüğüne kavuştuğu an söylediklerini tartışıyor.
"Arkadaşlar çok fazla bir şey söylemeyeceğim. Eksik kalmış adalet, bu ülkeye demokrasi getirmeyecek. Sadece benim davamda 5 tutuklu var. 100'den fazla gazeteci içerde. 600 civarında üniversite öğrencisi var. 6 binin üzerinde KCK tutuklusu var. Bunların hepsi düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmeli. Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcı ve hakimler, bu cezaevine girecek. Burada ant içiyorum. Onlar buraya girdiğinde bu ülkeye adalet gelecek."
Eleştirenlere bakıyorum..
"Bu intikamcılık (Havalı olsun diye "Rövanşizm" diyenler var) daha ne kadar sürecek?.. Sen güçlüysen, onu tıkacaksın. Yarın o çıkıp güçlenecek seni tıkacak. Sonra o.. Sonra sen.."
Haklılar..
Savunanlara bakıyorum..
"İnsanların hayatından ayları, hatta yılları pisi pisine çalınıyor. Bu, çalanların yanına kâr mı kalacak. Kaldığı sürece, bu haksızlık devam eder. Suçlular ödemeli ki, bir daha kimse, kimsenin hayatını çalmaya teşebbüs bile etmesin.."
Haklılar..
Biliyorum, şu an bana Nasrettin Hoca gibi baktığınızı.. Çünkü siz de haklısınız..

***

Ben Şık'ın sözlerini daha şık söylemesini isterdim, ama bir yılı boşu boşuna çalınmış bir "İnsan"ın öfkesini de anlarım.
Şöyle deseydi.. "Benim bir yılımı haksız yere çaldılar. Bu haksızlığı yapanların peşini bırakmayacağım. Adalet ergeç onları da içeri atacaktır.."
O zaman sözlerini "İntikamcılık" olarak vasıflandıran çıkmazdı.. O zaman Ahmet Şık arkasında çok daha büyük destek bulurdu.
***

Şimdi bakın.. Ergenekon olduğu iddia edilen, Balyoz olduğu var sayılan çeteler var. Devletin en üst noktalarına ulaşmış bir "Darbe" çetesi..
Dava henüz devam ediyor. Bu yüzden kimseyi suçlama hakkımız yok. Kimsenin yok.. (Güya..) Savcılar böyle bir komplo çetesinin hatta Genelkurmay Başkanlığı'na kadar sızdığını ileri sürüyorlar..
Olabilir mi?. Olabilir..
O zaman, bu Ergenekon, Balyoz soruşturmasını başlatan ve sürdürenlerin arasında da, ayni gizli emellere hizmet edenler olabilir mi?. Yani darbe ortamı yaratma görevi yüklenenler.. Genelkurmay Başkanı oluyor da, yargıç, savcı, polis niye olmasın?.
Diyelim ki öyledir. Öyle olduğu ortaya çıktı. O zaman, onları da gözaltına almayacak, tutuklamayacak, yargılamayacak mıyız?.
Yaparsak bunun adı "İntikamcılık" mı olur, adalet mi?.
***

Buraya kadar yazdıklarım, düşünce fırtınası.. Peki esas fikrim ne?.
Diyelim o en kötü ihtimal gerçek. Komplo çeteleri içinde, savcılar, yargıçlar, polisler var.. Onları ortaya çıkarmak, yakalamak ve mahkum etmek sorunu çözer mi?.
Çözmez.. Bir başka zamanda, bir başkaları ayni şeyi yapabilirler..
O zaman sorun nerde?.
Yasalarda!..
Ahmet Şık'ı takip eden, gözaltına alan, tutuklayan ve yargılayan, polis, savcı ve yargıçların "Kanunsuz" iş yaptıklarını söylemek mümkün mü?.
Yapılan her şey kâğıt üzerinde yasal.. O zaman yanlış, kâğıdın üzerinde.. Ortada öyle bir kâğıt var ki, kötü niyetlilere bu ülkeyi karıştırmak için her türlü imkânı veriyor.. İyi niyetlinin de elini kolunu bağlıyor. O halde asıl yapılması gereken ne?.
Yasaları, en kötü niyetlinin bile kötüye kullanamayacağı, açık ve net bir yazılımla, demokratik liberal, çağdaş ve adil hale getirmek..
Yani "Adalet Reformu.."
Bu ülkeye acilen bir Adalet Reformu gerek..
Ahmet'in dediği "Adalet"i bu ülkeye getirmek için reform gerek..
Bunu yapacak Adalet Bakanı var mı?.
AKP iktidarı da, kendi çağdaş Mahmut Esat Bozkurt'unu çıkartabilecek mi?.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA