Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Dördüncü güç mü?.. Güldürmeyin beni..

Willy Brandt, Soğuk Savaş günlerinin efsane liderlerindendi. Almanya iki parçaydı o zaman. Brandt Batı'nın başbakanıydı. Ama ne başbakan.. Tam bir dünya lideriydi. Ülkesinde tapıyorlardı. Tüm demokratik dünya, önünde saygı ile eğiliyordu.
Bir gün "Pat" diye bitti Brandt.. İstifa etti.. Çekildi, gitti.. Bugün adını hatırlayan yok..
Brandt'ı bitiren, danışmanlarından birinin casus olduğunun ortaya çıkmasıydı. Hepsi bu..
Bu yetti..
Şimdi Türkiye'ye bakın.. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı, casusluk suçundan tutuklanıyor.. Kurmay Başkanı, sadece Deniz Kuvvetlerimiz'in ikinci adamı değil. Bu ülkenin tüm askeri belgelerine ulaşma izni var. Yani tüm sırlara vakıf bir komutan..
Üstelik tutuklanan tek kişi o değil. Dava bir felaket aslında. Tutuklu sayısı yüze ulaşmış..
Peki Türkiye'de ne var?.
Hiçbir şey yok..
Hiç- bir- şey!..
Kimsenim kılı kıpırdamıyor.. Sanki biri bakkaldan iki paket cips çalmış..
Neden?.
Çünkü Türkiye'de artık medya yok.. Gazetecilik bitince, medyanın gücü de bitti..
Brandt o görevde bir gün daha kalamazdı. Çünkü olay Alman medyasında bomba gibi patladı. Brandt direnmeye kalksa, perişan olurdu. Sessizce çekilmenin en akıllı şey olduğunu biliyordu.
Türkiye'de olayın ne olduğunu bilen yok?.
Var mı?.
Gazetelerin hepsi ayni ajanstan gelen kulak dolgusu haberle çıktı. Bir çete varmış. Ordudaki önemli isimlere kadınlar yollamış. Bu kadınlar, şantaj dahil çeşitli metotlarla bilgilere ulaşmışlar. Sonra..
Bu konuda doğru dürüst bir şey bilen var mı aranızda.. Olamaz.. Çünkü tek bir gazete, tek bir gazeteci işin peşine düşmedi.. İç yüzünü aramadı, yazmadı.
İlgili makamlar ne açıklarsa o.. Bültenciliğin adı "Gazetecilik" oldu..
Gazeteci, "Muhabir"dir, en başta.. En pahalı adam muhabirdir. Çünkü muhabir olmak çok şey gerektirir. Bir, yetenek.. Doğuştan.. İki, zaman.. Yeteneklerinizi kullanıp çevre edinmelisiniz ki, habere ulaşabilesiniz.. Her haberi alabilecek çevreye sahip muhabir, hatta Genel Yayın Müdürü'nden fazla maaş alır.. Yani biz gazeteciliğe başladığımızda öyleydi..
Şimdi son yılların en bomba, en önemli, geçiniz, en okunacak, en ilginç haberi orda duruyor..
Casusluk var.. Seks var.. Fuhuş var.. Rüşvet, şantaj var..
Yahu Dan Brown'a verin, roman yazsın size.. Bizde "Tısss!.."
Çünkü haberi çıkaracak, çıkarsa yazacak muhabir yok.. Çünkü muhabirliği bitirdik..
Haberi ajansa bağladık. 3 otuz paraya çalışan stajyerlere muhabirliği bıraktık. Genç adam biraz palazlanınca gördü ki muhabirlikte ekmek yok. Hadi ya yazı işlerine, ya muharrirliğe.. Ya da meslekten vazgeçip, ne bileyim reklama, halkla ilişkilere..
Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı'nın niçin tutuklandığını, o mahkemenin savcısı, yargıçlarından tutun, avukatlarına, yakınlarına, Deniz Kuvvetlerindeki üst düzey komutanlara, en az 100 kişi biliyordur. Bunlardan hiç birine ulaşıp haberi çıkaramıyorsan, sen muhabir değilsin.. Bu kadar basit..
O zaman bekleyeceksin, resmi makamlar açıklama yapsın.. Onlar da işlerine geldiği gibi yaparlar tabii..
Bir de sızdırırlar.. Bazı yetkililer bazı haberleri, devlet sırrı, açıklanması hatta yasak bilgi ve belgeleri, medyadaki adamlarına çantalarla verirler.. Bunları manşetten yayınlamak habercilik olur.. Dahası.. Meslek kuruluşları, sızdırma haberlere alet olanlara "Muhabirlik" ödülü verir.. Ne yapsınlar, ortada muhabir kalmayınca..
İktidarı eleştiriyoruz. Yürütmeyi, yasamayı, yargıyı eleştiriyoruz.. Devleti devlet yapan üç gücü acımasızca eleştiriyoruz her gün.. Ama imam bildiğini okuyor.. Çünkü biliyor ki, Dördüncü Güç bitmiş.. İçi boş.. Fos.. Yazar, aldırmazsın. Geçer gider..
Kendimizi düzeltmeden, bu ülkede hiçbir şeyi düzeltemeyiz. Onu iyi bilelim!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA