Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ah bu açılışlar!..

Galalardan , açılışlardan nefret ediyorum.. Galaları sevmiyorum. Çünkü ben, o eseri, halkla birlikte izlemek, onların tepkilerini de yaşamak istiyorum. Görmek değil görülmek için gelen, sahnede, ya da perdede olacaklarla zerre ilgisi bulunmayan insanların arasında izleme zevkim ve keyfim sıfıra indiği için..
Açılışlarda durum daha da feci.. Kimse kızıp darılmasın.. Pek çoğu sadece görünmek değil, bedava içmek ve atıştırmak için salonu dolduran kalabalığın arasında, sergilenen eserleri görmenin nerdeyse imkanı olmuyor..
Doğrudur, bu tür gala ve açılışlara bir taşla iki kuş vurmak, bazı eşi dostu görüp iki çift laf etmek için gidenler de var.. Kabul..
Ama benim vaktim dar.. Oradan bir başka yere gitmem gerek. Sergiyi hızla dolaşmalıyım, çünkü ertesi gün oturup yazacağım. Her adımda biri karşıma çıkıyor. Tanıdık, tanımadık. Bana söyleyecekleri bir çift laf var.. Ama ancak başımla selam verip, laflarını adeta ağızlarına tıkıyorum.. Bir yandan da tahmin ediyorum, hakkımda ne düşüneceklerini..
Kaba.. Saygısız.. Küstah.. Ne oldum delisi..
Kendi açılarından haklılar da.. Onların istedikleri, onlar için "Bir dakikacık" çünkü.. Ama 100 kişinin bir dakikası için benim 100 dakikaya ihtiyacım var.. Oysa sürem 30 dakika ve görmem gereken yığınla eser var..
En iyisi açılışlara gitmemek.. Ertesi günlerde salon, galeri bomboşken dolaşmak.. Genelde öyle de yapmaya çalışıyorum ama, bazen arkadaş hatrı o kadar öne çıkıyor ki, kıramıyorum.. O zaman da benimle konuşmak isteyenleri kırıyorum işte..
Çare yok!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA