Şimdi Osmanlı maçında kaybettiğin 3 puana yandın mı Mustafa Hocam?. Korku yüreğini dağlamasa, "Savunma önlemi" diye akla sığmaz şaşkınlıklarla, girip o garip takımı sahaya süreceğine, "Ben Mustafa Denizli'yim" desen ve aklını yüreğinin önüne koyup, Antep maçındaki takımı Ankara'da sahaya çıkarsan, ne olurdu, şimdi anladın değil mi?.
Şimdi bu yolda devam et, sakın şaşma.. Senin hücum futboluna dönüşün, savunmacıları üzdü.. Fenerlileri de fena halde korkuttu. Galatasaray'ın sezonun en parlak maçını oynadığını yazmaya elleri varmadı.. "Farkı Umut'la Burak önledi" diye başlıkları attılar. Amaçları, bir daha çift santrfor oynamaman.. Çünkü Galatasaray Dördüncü Yıldızı Çift santrforla taktı, biliyorlar. Sen inat eder oynatırsan diye de, Arena tribünlerine gaz veriyorlar ki, gene yuhalasınlar.. Burak ve Umut topa vurmaya korksunlar ki, Galatasaray fırtına gibi esmesin..
Bak Hocam,
Burak'ta da, Umut'ta da, kendi tribünlerinin yaşattığı dehşet hala sürüyor. İkisi de adeta pozisyona girmekten korkuyor. Girdiler mi de, topa kafalarında bin soru ile vuruyorlar. O zaman da kaçıyor.. Tribünleri arkalarında hissederek vurduklarında neler olacağını en çok Fener medyası biliyor.
Antep maçında ikisinde de müthiş bir dönüşün işaretleri vardı. Fenerlileri de o korkuttu zaten.. O zaman, "Devam" Hocam!.
Şimdi yapman gereken şey, şu bir türlü beceremediğin Teknik Kadronu kurmak.. İşin başına geleli aylar oldu. İşte ikinci yarı da başladı. Hala yanına iki yardımcı alamadın.
"Teknik kadroya ayrılan bütün parayı Mustafa Denizli kendisine aldı. Bu yüzden yardımcı için bütçe kalmadı" diyor, kulaklara dedikoducular biliyor musun?.
Kendini daha fazla yıpratma.. Tek başına o işin altından kalkamazsın.. Kimse kalkamaz. İnadı bırak, ekibini kur. Sağlam, inandırıcı, sana kafa tutabilecek bir ekip!.