Selami Şahin!..
Gerçekten müziğe adanmış bir ömür..
1968'de yapmış ilk bestesini..
50 yıldır, yazıyor, besteliyor, söylüyor, daha önemlisi cömertçe herkese dağıtıyor.
Onun şarkısını söylemeyen alaturkacı, türkücü, popçu nerdeyse yok, bu 50 senede.. Başta Zeki Müren.. İbrahim Tatlıses.. Tanju Okan..
Yakından tanırım. İyi dostumdur. Çok severim.
O da beni sever..
Dünyanın en neşeli adamıdır.
En gamlı anınızda gelsin, sizi güldürür, keyiflendirir mutlak..
Böyle bir sanatçıya, böyle bir insana, böyle bir "50. Yıl" gecesi!.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası Şeflerinden Serdar Yalçın'a yürekten alkış..
Yıllarca kapalı gişe oynayan Folklorama'nın da kucaklayıcısı oydu.. Bu defa, merkeze Selami'yi alıp etrafına iki soprano, bir mezzo, bir tenor, bir bas, bir basbariton koydu.. Opera Orkestrasının yaylılarından da bir orkestra..
Piyanoda kendisi..
Selami'nin 16 şarkısını çok sesli söylediler iyi mi?.
Böylesi benzersiz bir geceye kucak açan İş Sanat'a ayrı teşekkür gene..
Tıklım tıklım dolu salon, nasıl keyifli, neşeli bir gece yaşadı anlatmak zor..
Ortada Selami, etrafında Operanın en seçkin sesleri Hüseyin Likos, Zafer Erdaş, Gökhan Ürben, Deniz Likos, Hande Soner Ürben, Sevim Zerenaoğlu.. Düetler, yedili vokaller..
Selami, her şarkıyı minik öyküsü ile sunuyor.
Tanju ile rakı balık yapıyorlarmış mesela, Tarabya'da.. Tanju bir ara "Benim en iyi dostlarım içkim ve sigaram" demiş. Selami de hemen not etmiş kafasına.. O ünlü Tanju şarkısı, ertesi sabah hazır..
Bir de taklitler yaptı..
Zeki Müren, İbrahim Tatlıses ve Tanju Okan taklitleri.. Yani sanki onlar söylüyor da, Selami playback yapıyor, sanırsınız..
Öylesi bire bir..
Gecenin sonunda salon alkışa yorulmadı..
Selami'nin yerine koydum kendimi..
Ne kadar mutlu, ne kadar gururluydu!.
Hak edilmişti, ikisi de!.