Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Erdoğan Okyay ve Firuz Kanatlı’nın ardından..

Sen ne güzel bulursun
Gezsen Anadolu'yu
Dertlerden kurtulursun
Gezsen Anadolu'yu
Billur ırmakları var
Buzdan kaynakları var
Ne hoş toprakları var
Gezsen Anadolu'yu
Orda bahar başkadır
Yazlar kışlar başkadır
Ah!.. Bu diyar başkadır
Gezsen Anadolu'yu..
Bandırma'da ilkokula başladığımda öğrendiğim, sınıfça söylediğimiz bu şarkıyı çok ama çok severdim. Babamın subay oluşu yüzünden Anadolu'da çok gezmiştim, daha minnacıkken ve Faruk Gürtunca'ya ait o sözlerin ne kadar gerçek olduğunu daha o yıllarda görerek öğrenmiştim de, ondan severdim belki.. Ama beste de harikaydı..
Menecerliklerini yapmaktan hâlâ gurur duyduğum Modern Folk Üçlüsü çocuklar için çıkardığı albüme, bu şarkıyı da koydu. YouTube da var, açıp dinlemelisiniz..
Bestecisini bilmiyordum, dün öğrendim, Mevlüt Tezel'in yazısından.. Erdoğan Okyay'mış.
Mevlüt internetten öğrenmiş öldüğünü.. 84 yaşındaymış. Bir müzikbilimcisi olarak kitapları, okul şarkıları da varmış. Mevlüt harika yazmış, sitem dolu yazısını.. Eline, yüreğine sağlık!.

***
- Bir bilmecem var çocuklar
- Haydi sor sor
- Çayda, kahvaltıda yenir
- Acaba, nedir nedir?

- Bisküvi denince akla
- Tamam şimdi bulduk
- Hemen onun adı gelir
- Eti!.. Eti!.. Eti!.
Bir kuşağın ezber bildiği reklam şarkısıydı bu.. Eti bisküvilerini Türkiye böyle tanıdı. Bugünün bin bir çeşit abur cuburu ile büyüyen çocukları bisküviyi nerdeyse görmemişlerdir bile hayatlarında..
Oysa biz çocukken en kıymetli ikramdı. Her yerde de bulunmazdı ha.. Fransa'dan gelirdi.. İthaldi.. Annelerimiz misafir günlerinde çayla servis yaparlar, arada birer tane de bize verirlerdi. Bayılırdık çıtır çıtır yemeye..
İstanbul'daki Arı bisküvi fabrikasının kurulmasıyla yerli ve ucuz bisküviye kavuştuk.
Sonra Eskişehirli bir iş adamı çıktı. Kentinde 22 kişiyle bir bisküvi fabrikası kurdu. Üretmeye başladı. İş gelişince müthiş bir reklam kampanyasına girişti, radyo ve o zamanların yenisi televizyonda.. İşte bu şarkıyı, çocuk büyük herkese ezberletti. Devreye rakip Ülker de, ayni derecede güzel bir şarkı ile girince ve..
"Önce güneş, hava, su
Sonra bol gıda gelir
Akşama babacığım
Unutma Ülker getir"
diye girince, iki reklam cıngılı da büyük küçük herkesin ağzına düştü ve Eti- Ülker rekabeti, Pepsi- Coke rekabeti gibi birbirini besledi. İkisi de büyüdüler. Yurt dışına ihraca dahi giriştiler..
Gazetelerde tam sayfa ölüm ilanlarını gördüğünüz Firuz Kanatlı işte o Eti'yi yoktan var eden Eskişehirli "Teşebbüs" adamıydı. Yaşamı bugünün gençlerine örnek olmalı..
Bu hüzünlü yazıyı, Firuz Beye yakışan bir tebessümle bitirelim. Yaşasa öyle isterdi.
Eti bisküvileri Azerbaycan'a ihraç edilmeye başlanınca, ora radyo ve televizyonları da, şarkıyı Azerice çalıp söylediler..
Buyrun..
- Bir sormacam var balalar
- Gaydi gaptır gaptır
- Çaya gaamaltıya gatar
- Dimeli nedir nedir
- Miskimit denince ahla
- Tamam şindi gaptım
- Heman onun adı düşer
- Eti!. Eti!. Eti !.
Bir de Devlet Bahçeli söyleseydi acaba?.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA