Ali Aydın, derbideki çok kötü yönetimiyle büyük güven yitirdi. Şimdi çok önemli bir konuya değinmek istiyorum.
Medyadaki genel kanı, Ali Aydın'ın MHK'nin gözdesi olduğu
Halbuki tam tersi. Ülkemizde genel olarak topluma mal olan işlerde başarılı insanlar sevilmiyor, kıskanılıyor. Aynı duyguyu yaşayan MHK da Ali Aydın'ı bugünkü duruma düşürmek için adeta elinden geleni yaptı.
İlk darbe geçen sene sonunda vuruldu. Hemen hemen herkesin ne olacağını önceden net biçimde tahmin ettiği Diyarbakır-Elazığ maçına atandı. Bu maçta Ali Aydın'ın oyunu durdurup, bir ikazda bulunmayışı kendisi için ilk negatif puandı.
İkinci ciddi darbe, MHK tarafından Fenerbahçe-Rize maçından sonra yapıldı. İki ay dinlendirilmesi gerekirken, iki hafta sonra göreve atandı. Hem de bir Fenerbahçe maçına Son nokta da bu hafta konuldu.
UEFA, Ali Aydın'ı ismen Portekizİtalya gibi önemli bir maçta görevlendirdi. Bunun heyecanını yaşayan, üç gün içinde iki uzun yolculuk yapan, zihinsel ve fiziksel olarak yıpranan Ali Aydın, ayağının tozuyla derbide görevlendirildi.
Bu atamadan sonra her zamanki gibi derbi olduğu için medyada komplo teorileri başladı. İşte bu şartlarda derbiye çıkan Ali Aydın, doğru karar verdiği Galatasaray golüne yapılan itirazlar sonrası kafası takılınca ikinci yarıda tam anlamıyla kariyerini zedeleyen yönetime imza attı. Ne yazık ki, zor elde edilen değerlerimizi el birliğiyle kaybetmeye uğraşan bizden başka ülke dünyada yok.
Ali Aydın olayından sonra yine aynı duruma düşmesinden korktuğum İsmet Arzuman'a da uyarıda bulunuyorum. Bu çok güvendiğim hakemin de son haftalardaki yönetimi, beni tatmin etmiyor. Aman dikkat!