Beşiktaş'ın eldeki kadrosu oyuna istediği gibi hükmedecek, iyi organize olup değişik varyasyonlarla hücum zenginliği sağlayacak bir yapıda değil. Bu kadro pres yapar, savaşır. Rakibi baskı altına alabileceği bölümler olur ama kontrollu anlayışta olumlu pas alışverişleri yapamaz . Eğer teknik direktör doğru sistem uygulatırsa, taşları yerine doğru koyarsa öncelikle rakibi oynatmayan kalesinde az pozisyon veren bir Beşiktaş gündeme gelir. Neticeler de genelde istendiği gibi olur.
Del Bosque dönemindeki Beşiktaş'ta koşuyor, mücadele ediyordu. Ama yanlış sistem ve yanlış kadro teşkili yüzünden işler kötü gitti. Çizgi defans anlayışını bilmeyen oyuncularla dörtlü savunma uygulatmak hele hele elinde ön liberon yoksa tam bir harakiridir. İşte Del Bosque bu harakiriyi yaptı. Çalımbay işe doğrularla başladı. Cordoba'yı kaleye koydu. Ronaldo ile birlikte üçlü defansa döndü. Ön libero Tayfur'un uzun sakatlıktan sonra fizik açıdan eski haline gelmesi Çalımbay'ın şansı oldu. Koray'ı da alarak iki kritik görev yerine alternatif getirdi. KorayTayfur ikilisi ön libero sorununu halletti. Ayrıca Ronaldo'nun olmadığı zamanlarda da Koray libero oynayacak özelliklere sahip. Sonuç olarak Çalımbay Cordoba'nın önünde Ronaldo yönetimindeki üçlü defans ve de ön liberoda KorayTayfur ikilisi ile omurgayı oturttu. Beşiktaş şu anda günümüz futbolunun istediği önemli ilkelerden birine sahip oldu: "Rakibi oynatmamak"
Del Bosque ise Cordoba ve Ronaldo gibi iki önemli ismi devredışı bıraktı. Çizgi defansa yabancı stoperlerle işe başladı. Koray yoktu, Tayfur sakattı. Giunti de gitmişti. Ön liberoyu da bulamayınca herşey alt üst oldu.