Ali Sami Yen'deki Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin ardından hemen hemen herkes "Lig bitti. F.Bahçe şampiyon oldu" dedi. Hatta puan farkının daha da açılacağını söylediler. Bu kadar erken, net iddiaların kendilerine göre sebepleri vardı. Fenerbahçe çok iyi bir kadroya sahipti. 55 bin kişilik stadı vardı. 6 puan öndeydi. İkinci yarı derbileri Kadıköy'de oynama avantajına sahipti. Buna karşılık Galatasaray'ın kadrosu eskimişti. Seyirci zaten takımdan ümidini kesmiş stada gelmiyordu. En önemlisi de yaşadığı maddi sıkıntıyla takımın çıkış göstermesi imkansızdı. Ben genelde teknik açıdan işe baktığım için bu çoğunlukla aynı fikirde olmadığımı, Galatasaray'ın ligin sonuna kadar şampiyonluk yarışı içinde olacağını, Ali Sami Yen'deki derbi sonrasından başlayarak sürekli gündeme getirdim. Bu görüşüm için kafamda yaptığım teşhisler vardı.
FENER İYİ OYNAMADI
Fenerbahçe arka arkaya kazanıyordu, ama iyi oynamıyordu. Kilit isimlerden Alex sezon başından beri adeta yürüyordu. Sadece duran toplardan atırdığı goller prim alıyordu. Çok kaliteli bir forvet olan Anelka da birkaç maç dışında adeta hayalet gibiydi. Ayrıca her maç teknik hatalar yapan Daum, kafasındaki 11'in dışına kötü de oynasalar çıkmıyor, alternatif isimleri moral olarak çökertiyordu. Buna karşılık Galatasaray'ın bence hem iyi hem de geniş kadrosu, ayrıca oturmuş sistemi ve Fenerbahçe'den çok daha fazla ofansif zenginliği vardı. Eğer aynı çizgilerinde devam ederlerse Fenerbahçe'de işler mutlaka terse dönecekti. Sami Yen'deki derbiden sonra geçtiğimiz haftaya kadar Galatasaray'ın Fenerbahçe'ye oranla çok daha zor fikstürü vardı. Büyük çoğunluğun ortak fikri de puan farkının bugün en az 10'a çıkmış olacağı şeklindeydi. Oysa bugün fark sadece bir puan. Bundan sonra fikstür avantajı Galatasaray'da. İstanbul dışında üç deplasmanı var. Fenerbahçe'nin aynı üçe ilaveten dört de fazlası. Hem iyi takımlarla hem de düşme savaşı verenlerle.
GERETS HATA YAPMAZSA...
Bugünkü Fenerbahçe'yi analiz edersek, Alex ve Anelka'daki fiziki düşüş devam ediyor. Daum'un alışılmış oyun şablonu da artık deşifre oldu. Klasik 11'i dışında sonradan oyuna sokup en fazla şans verdiği isim kapasitesi sınırlı Mehmet Yozgatlı. En yararlı yedek Semih ne yapsa fayda etmiyor. Kemal, Mahmut Hanefi, Servet, Deniz, Zafer Biryol (Zaten bence Fenerbahçe'nin santrforu değil) ortalarda yok. Ameliyat olan Selçuk ne zaman hazır olur, bilinmez. Zaten Daum'un inanmadığı isimlerden biri. Galatasaray, gençleri kazanırken Daum bir Olcan'ı dahi kazanmayı düşünmedi. Bundan sonraki ağır lig trafiği içine bir de Fortis Türkiye Kupası'nda iki Galatasaray derbisi girecek. Takımda kale hariç hiçbir görev yerinde Semih'in dışında randıman verecek alternatif kalmadı. Galatasaray cephesine baktığımızda; hem moral buldular hem de gençleri de kazanarak sahaya iki ayrı takım çıkarabilecek bir kadro oluştu. Eğer Gerets büyük hatalar yapmazsa (örneğin Hakan Şükür gibi bir silahı küstürmez, Vestel Manisa maçı gibi iyi futbol oynayan takım karşısına Hasan, Saidou, İliç, Aydın gibi bir orta sahayla başlama yanlışına düşmezse), taşları yerine doğru koyarsa bence bugün Galatasaray zirve yarışında bir adım öne geçti.
