Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER ÜRÜNDÜL

Ve Daum'a cezayı kestiler

Şampiyonluk yarışı, büyük çoğunluğun hiç tahmin etmediği sürpriz bir sonla noktalandı. Bursaspor tarihi bir başarıya imza atarak mutlu sona ulaştı. Bursaspor'un yönetimini, teknik kadrosunu ve taraftarını kutluyorum. Ama işin bir numaralı mimarı Ertuğrul Sağlam'a ayrı bir paragraf açmak istiyorum.
Beşiktaş'ın başına geçtiğinde Sağlam'ın tek hedefi vardı. O da şampiyonluk. Geçen sezon başında Beşiktaş yönetimi kendisine inanmayarak yolları ayırdı. Bu durumda kendisine inanan teknik adamının yapacağı iş, "Her şeyde bir hayır var" deyip mücadeleye devam etmekti.
Ardından Ertuğrul Sağlam Bursaspor'un başına geçti. Ve bu sene bir Anadolu takımını şampiyon yaparak çok büyük bir başarıya ve kariyere imza attı. Kendisini yürekten kutluyorum.

SEMİH'İ KAPRİSLERİYLE BİTİRDİ
Şampiyonluğu kaçıran Fenerbahçe'ye gelirsek... Sarı-lacivertliler Trabzonspor maçında ileride müthiş dar alan presiyle mükemmel bir ilk 15 dakika sergiledi. Arka arkaya pozisyonlar yakaladı ve golü de buldu. Sonra sürpriz bir gol yedi, buna rağmen maç sonuna kadar tek kale oynadı.
Ancak gol gelmeyince her geçen dakika stres daha da arttı. Bir de buna Trabzonspor'un direnci ve kaleci Onur'un kalesinde devleşmesi eklenince, beklenen gol çıkmadı.
Ben Daum'u sezon başından beri eleştiriyorum. Eleştirilerimin odak noktası; kadro teşkilindeki adaletsizliği. Bazı oyuncuların dokunulmazlığı ve Semih gibi çok önemli bir santrforu, şahsi kaprislerle silmesi...
5 Mayıs'taki kupa finalinden bir gün önce yine yazdım: "Güiza çok güçsüz. Daum, kendisinde ısrar ediyor ve kötü oynadığı halde Güiza'yı hiç çıkarmamak da direniyor. Semih gibi bir santrforu moralman bitirdi. Hiç olmazsa Eskişehir maçında skor da garantilemişken, Semih'i ikinci yarıda oyuna almalıydı. İşler sıkıştığı anda Semih'e mutlak ihtiyaç doğabilir."
Fenerbahçe kupa finalinde Trabzonspor'a karşı yenik duruma düştü. Daum, Semih'i hiç düşünmedi. Gökhan Ünal'ı da 87. dakikada oyuna aldı. Sonuç malum.
Pazar gecesi Fenerbahçe ikinci yarı tek kale oynuyor ve rakip ceza alanı içerisinde çoğalıyor. İşte tam Semih'in özelliklerine uygun ortam... Ama Daum, yanlış ısrarında devam etti. Şampiyonluk da kaçtı. Bu maçta top da Fenerbahçe'yi hiç sevmedi. Daum'un adaletsizliğine Pazar gecesi 'tanrı' ceza kesti. Saracoğlu'nda yaşanan anons krizinin karşılığı ise tek kelimeyle 'büyük bir skandaldı'.

EN İYİ HAKEM YUNUS YILDIRIM
Ligin son haftasında birçok tabu yıkıldı. Ülkemiz şartlarında ve bugüne kadar yaşananlarla hemen hemen büyük çoğunluğun inandığı bazı şeyler vardı:
1) Anadolu takımını şampiyon yapmazlar.
2) İddiasız bir takım, şampiyonluk maçına çıkan bir büyük takıma karşı deplasmanda direnç göstermez.
3) Bu
tip maçlarda hakemler, kendilerini zora sokmamak için takdir haklarını büyük takımlar lehine kullanır ve büyük takımın yanında olur.
Cevaplar:
1) Seneler
sonra Trabzonspor'un dışında ilk defa bir Anadolu takımı şampiyon oldu. Hem de önde olan rakibi büyük takım, sahasında puan kaybettiği için...
2) Trabzonspor'un ligde iddiası yoktu. Kupayı alan futbolcular zihinsel olarak işi bitirip, fiziksel olarak düşüşe geçti. Ancak bordo-mavililer Saracoğlu'nda kural dışı bir çirkinliğe başvurmadan, mücadele edip puan almaya çalıştı. Geçen haftalarda Eskişehir ve Kasımpaşa kalecilerine yedikleri hatalı gollerden dolayı haksız eleştiriler olmuştu. Ancak yetenekli kaleci Onur, Kadıköy'de ismi gibi bir 'onur' savaşı yaptı.
3) Yunus
Yıldırım, penaltı yorumlarında aşırıya kaçacak kadar cimridir. Kartlarını çok az kullanır. Ama gerek faul yorumlarında gerek kart uygulamasında kesinlikle 'büyük-küçük takım ayrımı' yapmaz. İşte bu yüzden benim için "En iyi hakemdir" demiştim. Bu görüşüm de bu maçta belgelendi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA