Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER ÜRÜNDÜL

Tehlike çanları çalıyor

Bu sene Avrupa'da hem liglerde hem de Şampiyonlar Ligi'nde inanılmaz maçlar oynandı. Bunlardan herkes keyif aldı, aynı zamanda centilmenlik ilk planda tutuldu.
R.Madrid-B. Münih maçını Madrid'de canlı izledim.
Schweinsteiger'in işi bitiren penaltı golünden sonra bütün yedek oyuncular ve teknik heyet korner bayrağı kenarında dakikalarca sevinç gösterisi yaptılar. Tribünle araları sadece iki metreydi. Hiçbir yabancı madde atılmadı, 90 bin seyirci üzülerek 15 dakikada stadı boşalttı.
Dışarıda da bir olay yoktu. Pazar gecesi Premier Lig'in son haftasında geniş özetlerin tümünü izledim.
Kümede kalması için Stoke deplasmanında mutlak kazanması gereken Bolton, galip durumdayken bitime 10 dakika kala yoruma açık bir penaltıyla avantajını kaybedip küme düştü.
Üstelik rakibin hiçbir iddiası yokken. Maçtan sonra Bolton teknik direktörü hem hakemi, hem rakip teknik adamı hem de rakip oyuncuları saha içinde tek tek kutladı. Bolton'lu taraftarlar da ağlayarak futbolcularını alkışlarla tebrik etti.
M.City'nin mucizevi şampiyonluğuysa gerilimli bir maç için her şeye müsaitti. Çünkü Manchester City ikinci devrede yenik duruma düştü. 44 sene sonra ellerine geçen şampiyonluk şansı gidiyordu. Rakip takımın beş bin kişilik seyircisi büyük bir coşku içindeydi. Uzatma bölümleri başladı ve bu atmosferde tribünlerde tek olay çıkmadı.
M.City de mucizeyi 90+2 ve 90+4'te gerçekleştirdi.


EURO 2020 TEHLİKEYE GİRDİ
Bizde ise yalnız futbol değil bayanlar basketbol ve voleybol maçları bile spor şiddetine sahne oluyor. Futbolun gidişatı ise tam bir felaket. Futbolun içindeki bireylerin hataları ne yazık ki bizi bu duruma düşürdü. En son da play-off'un genelinde tam bir utanç tablosu yaşandı.
Yayıncı kuruluşun isteği doğrultusunda tasdik etmeseler de bu sisteme evet dediler. Sezon başında bana görüşüm sorulduğunda aynen şunları söyledim: "Bizde futbolda önlenemeyen bir şiddet var. Bir de üzerine şike soruşturması çıktı. Geçecek zaman içinde ülkemizdeki şartlar gereği bu konuda gereken yaptırımlar yapılamayacak, gerilim iyice artacak. Play-off'a büyük ihtimalle F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ve Trabzon kalacak. Belki bir tanesi dışarıda kalabilir. Ama lig sonundaki gerilim dolu 12 maçı kesinlikle kaldıramayız. Büyük olaylar çıkar."
Sonuçta da arka arkaya rezaletler gündeme geldi. Hem de play-off'ta puan farkı yüzünden liderlik için sadece iki takım yarışırken. İddiasız Beşiktaş seyircisi G.Saray maçında olay çıkardı. Cezası yeni biten Trabzon seyircisi, F.Bahçe maçında ilkinden daha büyük olaylara sebebiyet verdi. En sonunda da finalde rezalet doruğa çıktı. Kimse çıkıp da kendisini ayırmasın. F.Bahçe seyircisinin çıkardığı olaylara mazeret üretmek son derece yanlış. Kabul edilemeyecek hadiselerdi.
Ama bu son maç Saracoğlu değil de TT Arena'da olsa ve G.Saray kaybetseydi değişen fazla bir şey olmazdı. Buna da iki örnekle açıklık getireyim. Bu sene Avrupa Bayanlar Euroleague final maçları İstanbul'da yapıldı.
F.Bahçe G.Saray'ı yendi, G.Saray seyircisi istenmeyen olaylar çıkardı.


HER DALDA OLAY ÇIKIYOR
Geçen sene de F.Bahçe Abdi İpekçi'de önce olaylarla karşılaştı ardından da kupasını almak için salonun boşaltılmasını bekledi.Sayın Başbakanımız'ın dediği gibi futbol üç neticeli bir oyun. Bunu bu şekilde kabul etmek gerekir.
Ama ne yazık ki bizde futbol oyun olarak kabul görmüyor.
Benim sezon başından beri sürekli gündeme getirdiğim en büyük endişem UEFA'dan başta milli takımımıza olmak üzere gelebilecek cezaydı. Şu anda bu tehlike ciddi biçimde karşımızda duruyor. Buna Trabzon ve Saracoğlu'ndaki son iki maçtan sonra bir tehlike daha eklendi.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA