Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Kemal Derviş siyasete mi dönüyor?

Türkiye'de tasarruf eksikliği bir sorun olarak sık sık gündeme getirilir. Tasarruf eksiğimizi nasıl gidereceğimize örnek olarak da, tasarruf oranları yüksek olan Çin ve Hindistan gösterilir.
Eski ekonomi Bakanı Kemal Derviş de önceki gün Milliyet gazetesinde Devrim Sevimay ile yaptığı röportajda Çin ve Hindistan örneğini gösteriyor. Derviş, "İstikrarlı büyüme ve istihdam için yeni adımlar şart. Türkiye'de tasarruf oranı düşük. Tasarruf oranı Çin'de yüzde 50, Hindistan'da 35, bizde ise yüzde 18. En az yüzde 25 tasarruf edip, en az dış kaynakla yüzde 28 yatırım yapmalı, on yıl üst üste yüzde 7 büyümeliyiz" diyor.
Peki niye size durmadan örnek gösterilen Çin ve Hindistan'da tasarruf oranları yüksek? Yüksek çünkü ikisinin de kambiyo rejimlerine göre, yurtdışına şahısların para ve servet transferi yapmaları yasak. Hindistan'da sadece şirketlerin yurtdışına para transferi serbest. Çin'de ise şirketlerin para transferi de izne tabi. Bunun yanı sıra her iki ülkede de sosyal güvenlik sistemi yok. İnsanlar, geleceklerini garanti altına almak için yüksek oranda tasarruf yapmak zorundalar. İşte bu nedenle her iki ülkenin de tasarruf oranları yüksek çıkıyor.
Türkiye'de tasarruf oranı bu ülkelere göre düşük çünkü bizim kambiyo rejimimize göre, şirket ve bireylerin para ve servet transferleri hiçbir kısıtlamaya tabi değil. İsteyen parasını ve servetini yurtdışına serbestçe transfer edebiliyor ve küresel düzeyde yatırım yapabiliyor. Ayrıca Türkiye'de iyi işleyen bir sosyal güvenlik sistemi var. Bu nedenle insanların yarınları garanti altında olduğu için tasarruf oranı düşüyor. Dolayısıyla Türkiye'nin tasarruflarda Çin ve Hindistan'ın gerisinde olması, Türkiye'nin kambiyo ve sosyal güvenlik rejimlerinde Çin ve Hindistan'dan ileride olmasının doğal bir sonucu.
Uluslararası ekonomiyi çok iyi bilen Kemal Derviş'in Çin ve Hindistan'ın kambiyo ve sosyal güvenlik sistemini bilmemesi mümkün değil. Derviş, acaba Türkiye'nin eski yasakçı sisteme dönmesini mi öneriyor? Eğer ekonomi ona bırakılırsa, Çin ve Hindistan'da olduğu Türkiye'den yurtdışına para çıkışını mı yasaklayacak?
Derviş'in önerileri, AB'nin ekonomik özgürlükler ilkelerine de uygun değil. Bu nedenle önerileri, bir iktisatçı konuşmasından ziyade bir politikacı konuşmasına benziyor. Bütün siyasi partilerde taşların oynadığı şu günlerde, Kemal Derviş sanki bu çıkışıyla "Ben de varım" mesajını veriyor. İsmail Cem'e yapılanlardan sonra, sol kesim Kemal Derviş'e bir daha şans verir mi o ayrı bir tartışma konusu tabii...
Türkiye'nin yeni bir ekonomik programa ihtiyacı olup olmadığına gelince... Mevcut Orta Vadeli Program'da belirtilen özel sektör önderliğinde kalkınma modeli iyi işleyen bir model. Bu modeli yeni bir modelle değiştirmeye gerek yok. Türkiye'de büyüme, sadece ihracatı destekleyen bir kur politikasıyla hızlandırılabilir ve istihdam artırılır. Ekonomik büyümeyi artırmak için demokrasiden ve özgürlüklerden vazgeçmek gerekmiyor. Aksine, Türkiye ne kadar demokratik olursa o kadar hızlı kalkınır. Ama anlaşılan Kemal Derviş, Amerika'daki demokrasiyi Türkiye için fazla görüyor. Amerika'ya öneremediklerini Türkiye'ye rahatça öneriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA