Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

TÜSİAD halka inanmıyormuş

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜ- SİAD), Eylül 2008'de Amerikan mali piyasalarında derinleşen ve dünyaya yayılan krizi, sanki Türkiye'de çıkmış gibi bir havaya soktu. Bu krizin Türkiye'yi batıracağını, dış borçlarını ödeyemeyeceklerini, dolayısıyla IMF ile hemen anlaşma imzalanarak 35 milyar dolar alınıp, bu paranın kendilerine verilmesini istedi.
Bu acil yardım feryadı karşısında bir an için tereddüt geçiren Hükümet, devletin kısa vadeli borcu olmadığını, gelişmiş ülkelerden farklı olarak bizde bankaların da yeterli sermayeye sahip olduğunu görünce, IMF ile ilgili bu anlamsız talebin tamamen siyasi olduğunun farkına vardı. Ve IMF'nin siyasi koşul getiren stand-by anlaşmasına yanaşmadı. Çok isabetli bir karar vererek Türkiye'yi IMF hastanesine yatırmaktan kurtardı. Böylece Türkiye, küresel ekonomide en iyi temel ekonomik göstergelere sahip ülkelerden biri oldu.
Peki bütün bunları niye hatırlattık? Dün gazetelerde TÜSİAD İstişare Kurulu Başkanı'nın açıklamaları yer aldı. İstişare Kurulu Başkanı "Biz IMF olsun diye bastırdık ama anladığım kadarıyla gerçekten IMF'siz de çok iyi yönettiler. Ben artık sanmıyorum ki ciddi şekilde harcama muslukları açılacak, seçim ekonomisi uygulanacak. Seçim ekonomisi yapılsa bile eskisi gibi olmayacak bence" diyor.
Bu açıklama ilk bakışta bir geri adım gibi görülse de, TÜSİAD yetkilisinin aslında halkın seçtiği hükümetlere hâlâ güvenmediğini, halkın seçtiği hükümetlerin bütçeyi yönetemeyeceğini düşündüğünü gösteriyor.
Oysa halkın seçtiği AK Parti Hükümeti son sekiz yılda bütçe açığını yüzde 20'den yüzde 1.9'a, kamu borç yükünü yüzde 94'ten yüzde 39'a kadar geriletti. Başbakan Tayyip Erdoğan dün Beyrut'tan statükocu işadamlarının başkanına cevap verdi ve "Biz hiçbir zaman seçim ekonomisi izlemedik ve izlemeyeceğiz" dedi. O halde TÜSİ- AD'ın IMF ile anlaşma istemesinin amacı başkaydı.
Peki nedir IMF ile ısrarla anlaşma istemenin amacı? Bütçe tasarımını halka teslim etmemek. Amaç budur. Çünkü halkın seçtiği hükümetler, bütçeden eğitime ve sağlığa daha çok para ayırıyorlar. Ama askeri harcamaların halka faydası olmadığını görüp kısıtlıyorlar. Bütçede rantlara yer vermiyorlar. İşte statükocu işadamları ve IMF, silah alımlarına daha çok bütçe ödeneği ayrılmasını istiyorlar. Ve rant kolluyorlar. Böylece rekabet etmeden kazançlarına kazanç katıyorlar.
Gelelim halkın seçtiği hükümetlere inanmama konusuna... Bazı TÜSİAD üyeleri halkın siyasal tercihlerinin doğru olmadığı kanısında. Çünkü halkın eğitimsiz ve bilinçsiz olduğuna inanıyorlar. Halkın tercihine bırakılırsa ülkenin kötü yönetileceğini düşünüyorlar. Bu nedenle bütçeyi IMF'nin yapmasını ve kontrol etmesini istiyorlar. Ama statükocu işadamları ürettikleri arabaları, buzdolaplarını, çamaşır makinelerini halka satıp para kazanırken, halkın parasını mevduat olarak bankalarına toplarken halka "cahil ve eğitimsiz" demiyorlar. Ne zaman halk cahil oluyor? Bütçe yönetimine talip olduğu zaman. Aynı düşünce askerlerde de var. Vatan hizmeti için askere gelen gençleri gitarist olarak dinlerken, aşçı olarak yaptıkları yemekleri yerken, berber olarak saçlarını kestirirken yetersiz görmüyorlar. Ancak yönetime talip olduklarında bu halk çocuklarının Türkiye'yi yönetemeyeceğini ileri sürüyorlar. Anlayacağınız statükocu işadamlarıyla askerlerin, IMF vesayeti ve askeri vesayet istemesinin nedeni aynı gerekçeye dayanıyor. Halk bilmez, halkın seçtiği siyasetçi yönetemez.
TÜSİAD şimdi gelişmeleri gördü. Halkın anayasa referandumunda kendilerinin çok ilerisinde olduğunun farkına vardı. Hatta halkın seçtiği hükümetlerin kendilerinden daha iyi hesap yaptığını anladı. Bakalım statükocu işadamları bundan sonra halkın seçtiği hükümetlerin elini kolunu bağlamak için hangi yollara başvuracak? Halkın seçtiği AK Parti Hükümeti dikkatli olmak zorunda. Çünkü statükocu işadamları halkın parasını alır sonra da halkın seçtiği siyasetçileri cahillikle suçlar. Aman dikkat.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA