Wonga isminde dijital ortamda çalışan Londra merkezli bir finans şirketi var. Bu şirket 2007'de faaliyete başladı. Ve müşterilerine günlük borç veriyor. İnternet üzerinden 400 sterlin üst sınır olmak koşuluyla borçlanmak istediğinizde, hemen web sitesindeki formu dolduruyorsunuz ve beş dakika içinde para hesabınıza aktarılıyor. Eğer daha önce borçlanıp güven tesis ettiyseniz 1000 sterlin'e kadar borç almak mümkün oluyor. Yalnız hemen belirtelim Wonga'nın faiz oranları çok yüksek. Örneğin 18 gün sonra ödemek için 150 pound borçlandığınızda 27.99 pound faiz, 5.50 pound servis ücreti olmak üzere vade sonunda toplam 183.49 sterlin ödüyorsunuz. Böylece faiz oranı yıllık bileşik yüzde 5.853'e kadar yükselebiliyor. Wonga kendi web sitesinde bunu belirtip "benden sadece kısa vadeli ihtiyaçlarınız varsa borçlanın" diyor. Eğer borcunuzu zamanında ödemezseniz 20 sterlin ceza ödüyorsunuz. Tabii güvenilirliğiniz de azalıyor.
Niye anlattık Wonga'yı? Anlattık çünkü İngiltere kilisesinin 5.5 milyar sterline ulaşan bir yatırım portföyü var. Bu portföy içinde çeşitli şirketlerin hisse senetleri bulunuyor. İşte bu hisse senetlerinden 75 bin sterlin tutarındaki bir kısmının Accel Partners isimli bir yatırımcı aracılığıyla kilise portföyüne dahil olduğu tespit edildi. Bunun üzerine Canterbury başpiskoposu Justin Welby şaşırdı. Ve başpiskopos, Wonga hisse senetlerine, yatırımın kabul edilemez olduğunu ileri sürdü. Çünkü Wonga'nın uyguladığı kredi faiz oranlarının çok yüksek tutulması nedeniyle Welby, bu uygulamanın adaletsiz olduğunu bu nedenle etik olmadığını söylüyor. Bütün bunların ardından başpiskopos, kilisenin yatırımlarını tekrar gözden geçirmesini istiyor. Sadece yüksek faiz değil bunun yanında, ahlaki değerlere uymayan tüm yatırımların hatta pornografik yayın yapan otel zincirlerine de yatırım yapılmasının günah olduğunu belirtiyor.
Gelelim bizim faiz lobisine... Dünyada yüksek faizin adaletsizliğini belirtip etik bulmayanlar seslerini yükseltiyorlar artık. Hatta faiz oranlarına adaletli bir sınır getirilmesini öneriyorlar. Zor durumdaki insanlara yüksek faizle para satmayı adaletsiz buluyorlar. Finansal regülatörlerin görevlerini yapmasını istiyorlar. İşte dünyada bütün bunlar olurken bizim faiz lobisi hâlâ faizlerin piyasada serbestçe belirlendiğini söylüyor ve bu adaletsiz uygulamaya sınır getirilmesine bile karşı çıkıyor. Ve lobi, vatandaşın mevduatını düşük faizle toplayan bankaların aşırı yüksek faizle yine vatandaşa kendilerinden toplanan paraları kredi olarak vermesini etik buluyor. Yine Rekabet Kurumu'nun aralarında anlaşıp mevduata düşük faiz, kredi kartına yüksek faiz uygulayan 12 bankayı cezalandırmasını görmezden geliyor. Ve bu olayı örtbas etmeye çalışıyorlar. Fakat bilsinler ki dünyada haksız yüksek faiz uygulayanlara karşı mücadele başladı. Yakında sıra bizim lobiye gelecek.
