Sabah Akdeniz'i hazırlarken önem verdiğimiz ve çok özendiğimiz ilkelerimiz var. Gazeteyi hazırlayan ekibimizde yer alan her isim, işinin ehli, bu nedenle ilkelerimizi her sabah toplantıda dile getirmeye, altını çizmeye gerek görmem... Ama bir konu benim için çok önemli... Her özel haberde, her manşette arkadaşlarıma hatırlatırım; "Aman, tek taraflı haber yapmayın. Mutlaka karşı tarafın da görüşünü ekleyin" diye...
Sabah Akdeniz'de yanıt hakkı kullanılmamış ya da bir tarafın suçlaması varken, diğer tarafın savunması eklenmemiş haber göremezsiniz. Haberin yazıldığı gün ulaşılamamışsa, ertesi gün mutlaka o konuyla ilgili taraflardan herhangi birinin yanıtı Sabah Akdeniz'in sayfalarında yerini bulur... Benim birinci ilkem budur... Gazetecilikle ilgili diğer ilkeler evrenseldir, kime sorsanız sayar bir bir...
Ama dediğim gibi ben 'tek tarafın dedikleriyle yapılan haber' istemem, diğer tarafa da söz hakkı tanımak için vargücümle çalışırım...
Bunu niye anlattım biliyor musunuz? Ben bu kadar özenirken, haber kaynaklarından da aynı özeni beklediğim için...
Geçen hafta başında bu köşede 'Yat Limanı'na inen yolların ne kadar kötü olduğunu' yazdım... Arkadaşlarım da bir gün sonra gidip o yolları fotoğrafladılar, ayrıntılarıyla haberleştirdiler... Haberin içinde Büyükşehir Belediyesi'nin yolların düzeltilmesi ile ilgili açıklaması da vardı. Hatta konu ile ilgili ihalenin bile yapıldığını ben Sabah Akdeniz'deki o haberden öğrendim...
Ertesi gün Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın'dan bir açıklama geldi. Nasıl başlıyordu biliyor musunuz açıklama?.. Şöyle; "Köşe yazınız ve 'Yakışmıyor' başlıklı manşetinizde yer alan haber gerçekleri yansıtmamaktadır..."
Gel de sinirlenme...
Yahu fotoğraflar ortada, o yolların halini herkes biliyor... Hatta belediye ihalesini bile tamamlamış... Haberde de var zaten... Ben ne yazmışım da 'gerçekleri yansıtmıyormuş'...
Açıklamanın ikinci paragrafı daha komik... "Yat Limanı'nın mevcut halinin Antalya'ya yakışmadığını gören Akaydın..." diye başlıyor ve devam ediyor... Ben yazınca 'gerçekdışı' olan yolların halinin Akaydın'a göre de 'Antalya'ya yakışmıyor' olduğunu yazmışlar... Yani yollar harika ama ben de Akaydın da hep beraber yalancı ve iftiracıyız iyi mi? Güler misin, ağlar mısın?..
Ben bu kadar özen gösterirken, her haberde 'karşı tarafın görüşünü de isterim' diye diretirken, gelen açlamanın da elle tutulur yanı olmasını istemek hakkım değil mi?..
Haberleştirdik iki gün sonra yine de bu açıklamayı... Tutarlı olmasa da kimsenin yanıt hakkını kimseye yedirmem...
Bunları yazdım, çünkü objektif olmanın sadece gazetecilerde olması gereken bir özellik olmadığını hatırlatmak istedim...