Şunu çok rahat söyleyebilirim ki, Türkiye solu adına çok önemli ve tarihsel bir dönemeç yaşanıyor bu günlerde. Eğer direksiyonun başındaki kaptan dikkatli olursa, eğer herhangi bir kaza yaşanmasına mahal vermez ise, Türkiye solunu taşıyan araç zor bir virajı dönmek üzere bu günlerde!
Elbette ki bu kaptan, "Gandi" Kemal Kılıçdaroğlu; söylememe gerek yok sizlere.
Gandi Kemal heyecan yaratıyor. Umut veriyor. Sadece CHP için değil benim kastettiğim bu umut. Bütün Türkiye'nin geleceği için. Dünyanın neresinde vardır ki, muhafazakâr ve sağda olduğunu bildiğimiz bir iktidar partisi, sosyal demokrat olduğunu iddia eden anamuhalefet partisinden daha demokrat ve daha solda duruş sergilesin?
Hep söyledim; "CHP evrensel sol değerlerin tersine politikalar üretiyor ve en berbatı da sosyal demokratlık adını kullanarak Türkiye solunun gelişmesinin önünü tıkıyor. O nedenle CHP kendini yenilemeli. Gençleşmeli" diye.
İşte tarihi fırsat önümüzde. CHP yeniden, sıfır kilometreden başlayabilir siyasete. AKP'nin son dönemde ortaya koyduğu demokratik projeleri aşacak projeler geliştirebilir. Bölücü değil, bütünleştirirci olabilir. Baykal ve kadrosunun statükocu politikalarıyla güdük bir partiye dönüştürdüğü CHP'yi tüm Türkiye'nin kucaklayacağı politikalarla buluşturabilir. Kürdünü, Türkünü, Alevisini, Sünnisini, Lazını, Çerkezini, Ermenisini kucaklayacak insan unsurlu siyaset uygulanabilir.
Eğer bu hafta sonu yapılacak kurultayda CHP'nin başına aday olduğunu açıklayan Kılıçdaroğlu, verdiği bu cesur kararından vazgeçmez, sosyal demokratik ideolojinin önünü tıkayan politbüroya direnişini devam ettirirse, inanıyorum ki Türkiye daha güzel günlere yürüyecek. Umutluyum cidden. Gerçekten umutluyum.