Cuma akşamı, ev sahipliğini Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve eşi Beyhan Bağış'ın yaptığı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin Ortaköy Ofisi'nde bir resepsiyon gerçekleşti Emine Erdoğan'ın katılımıyla...
Biliyorum hiç hoşuna gitmeyecek DP lideri Hüsamettin Cindoruk'un, ama geçtiğimiz nisanda Emine Erdoğan'ın liderliğinde Brüksel'deki AB merkezine çıkarma yaptıkları için "O mu Türk kadınını temsil edecek Avrupa'da? Kabahat onda değil, onun peşine takılıp gidenlerde" diyerek eleştirdiği kadınların neredeyse tamamına yakını oradaydı. Yani yine eşlik etmek istemişlerdi Emine Hanım'a...
Hatta bazıları "Garanti olsun, Cindoruk iyice fıttırsın" diye kocalarını da alıp gelmişlerdi.
Bu arada Brüksel gezisinde yanlışlıkla eşinin pasaportunu çantasına attığı için sıkıntılı anlar yaşayan Revna Demirören'in yanında Yıldırım Bey'i görünce takılmadan edemedim; "Bravo valla!
Bu defa pasaportu garantiye almışsınız!" diye... Epey gülüştük...
Bir ara Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'i gördüm. Meğer Brüksel gezisine katılmayı çok istemiş eşi Diana Şahenk ancak özel ve mücbir sebeplerden dolayı katılamamış.
Çok üzülmüş elbette...
Sanırım gezinin ardından o abuk açıklamalar yapılınca da içerlemiş ve "Ben gidiyorum Ferit! Sen de bana eşlik ediyorsun!" diyerek yumruğunu masaya vurmuş!
Sonra Cem Hakko vardı. Sırf, "Kadınlara destek olmaya, onlardan yana tavır koymaya geldim" diyordu etrafına...
Tabii bunlar işin esprisi... Espri olmayan yani gerçek olan tek şey Brüksel Gezisi'nden sonra ilk kez bir arada gördüğüm katılımcı kadınların tamamının yapılan eleştirilere çok öfkeli olduğu...
Özellikle de Sayın Cindoruk'a...
Elçiye zeval olmaz ama selamları var topyekûn kendisine:
"Görüşeceğizzzzz inşallah en kısa zamanda. Hasbıhal edeceğiz kendisiyle! Soracağız tabii, 'Nedir Beyefendi sizin kadınlarla derdiniz?' diye..." Valla ben korktum. Hani ben sayın Cindoruk'un yerinde olsam tez elden bir açıklama yayınlar, "Af buyurun hanımlar!" derim.
Benden söylemesi...