Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Peki AB'nin hiç mi faydası yok?

Hayat boyu öğren' projesinin tanıtımını yaparken Egemen Bağış Avrupa Birliği ile ilgili Malatyalılara şöyle seslendi; "Müzakereler hepimizin günlük hayatını doğrudan etkiliyor ve sosyal hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor. Mahallemizde fırından aldığımız ekmeğin gramından bakkalın terazisine, çocuğumuza verdiğimiz mamanın içeriğinden dolabımızdaki domateste kullanılan ilaca, apartman yöneticimizin seçiminden tüketici haklarının korunmasına, köyümüzde sağılan ineğin sütünden çiftçilerimizin daha modern koşullarla tarlalarını sürmesine kadar AB standartları artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi"
Bakanın konuşması bittikten sonra dışarı çıktım bir nefes almaya. O arada bir hemşehrim yanıma geldi. Hükümet karşıtı bir isim. İçeride ne konuşulduğunu bile dinlememiş. Hazır beni görmüşken başladı sallamaya. Anlattı anlattı ve sonunda da; "AB'nin peşinden gidiyorlar da ne oluyor? Ne işimiz var bizim AB'yle falan? Ne faydasını gördük de, bundan sonra da göreceğiz" diye sordu. Biliyorsunuz hükümet muhalifi bu hemşehrimin görüşü yaygın bir görüş. Hemen hemen her kesimde bu türden yaklaşımlar var. Ben kesinlikle katılmıyorum bu kanaate. Bence AB sadece Ankara'da veya Brüksel'de kapalı kapılar ardında yapılan üst düzey toplantılardan veya liderlerin aile fotoğrafları verdikleri zirvelerden ibaret değil. İnanılmaz faydalar sağlıyoruz. Düşünün. Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli ve Adıyaman'ın 643 projesine karşılıksız hibe desteği sağlanmış. Sağlanan hibe miktarı 12 milyon euro! Sadece bu yıl yani 2012 yılında 61.000 kişi 'Hayat Boyu Öğrenme' programı kapsamında Avrupa ülkelerine gönderilmiş. İlkokul öğrencisinden tornacı çırağına, üniversite öğrencisi ve profesöründen sivil toplum kuruluşu çalışanlarına kadar her yaştan vatandaş bu programlarda kendine yer bulmuş ve Avrupalı akranlarıyla ortak projeler yürütüp, öğrenim görmüş. Bırakın Paris'i görmesi İstanbul'a gitmesi bile hayal olan bir Malatyalı genç, AB Bakanlığının desteğiyle gidip Paris'te okuma şansı elde etmiş.
AB'den sağladığımız fayda bunlarla sınırlı değil. Yazmaya kalksam sayfalar dolusu yer işgal etmem lazım ama şu yukarıda yazdığım üç beş şey bile AB'yle olan ilişkimizin hiç de boşuna olmadığının ispatı değil mi?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA